Bölgelerimizin bitki örtüleri nelerdir? Türkiye’de İklim ve Doğal Bitki Örtüsü Türkiye’de Görülen İklim Tipleri Türkiye, matematik ve özel konumu nedeniyle çeşitli iklim tiplerinin görüldüğü bir ülkedir. Türkiye’de, çevresindeki denizlerin, kara kütlelerinin, basınç merkezlerinin, enlemin ve yeryüzü şekillerinin etkisiyle 3 ana iklim tipi belirmiştir. Ana
8.sınıf fen mevsimler ve iklim yeni nesil pdf test soruları google drive a eklidir. Ayrıca testlerin cevap anahtarı son sayfalarında yer almaktadır. 8.sınıf 1.ünite mevsimler ve iklim testi iki alt başlıktan oluşmaktadır. Bunlar; Mevsimlerin Oluşumu. İklim ve Hava Olayları.
TÜRKİYE’NİN YER ŞEKİLLERİ ve İKLİMİ. 1. Yer Şekilleri. Türkiye, ortalama yükseltisi 1132 metre olan bir ülkedir. Bu durum, dağların fazla ve yüksek olmasının bir sonucudur. a. Dağlar. Ülkemizde en geniş alan kaplayan yer şekilleridir. Ülkemizde genellikle doğu batı yönünde iki sıra halinde uzanan sıradağlar yer
8.Sınıf 1.Ünite – Mevsimler ve İklim. Mehmet Ali ŞENAY 21 Temmuz 2021 Yorumlar 1,730 Görüntüleme. İndir. Version. Download 3233. File Size 0.00 KB.
Ünite MEVSİMLER ve İKLİM 1. Bölüm: Mevsimlerin Oluumu Mevsimlerin Oluúum Sebepleri bölgede kısa süre etki eden hava úartları. Uzun (En az 25 yıl .
Fast Money. MEVSİMLER VE İKLİM1. Mevsimlerin OluşumuBU KONUDA NELER ÖĞRENECEKSİNİZ?Dünya’nın dönme ekseni olduğunuDünya’nın dönme ekseni ile Güneş etrafındaki dolanma düzlemi arasındaki ilişki olduğunuIşığın birim yüzeye düşen enerji miktarının mevsimler üzerinde etkisi olduğunuMevsimleri nasıl oluştuğunuTemmuz ayında sıcacık bir günde mi Dünya Güneş’e daha yakındır yoksa Şubat ayının dondurucu soğuk bir gününde mi? Çoğunuzun ’Tabi ki Temmuz ayında daha yakındır’’ dediğini duyar gibiyim. Yanıldığınızı söylemeliyim. Hadi gelin mevsimlerin nasıl oluştuğunu öğrenelimDünya, Güneş’in etrafındaki dolanımını tam daire şeklinde yakın bazen uzaktır. Dünya’nın bu yörünge şekli elips olarak bilinenin aksine Kuzey yarım kürede Dünya, Güneş’e en yakın iken kış mevsimi Şubat ayı, en uzak iken yaz mevsimi Temmuz ayı ve mevsimlere özgü sıcaklık değerlerinin oluşmasında Dünya’nın Güneş’e olan uzaklığının bir etkisi Güneş etrafında dolanması yıllık bir harekettir ve 365 gün 6 saat sürer. Dünya’nın dolanma ekseni ile dönme ekseni tam dik değildir. Dönme ekseni yörünge düzlemi ve ekvator düzlemi arasındaki farkı aşağıdaki şekil üzerinde Eksen Eğikliğinin SonuçlarıDünya’nın eksen eğikliği, Güneş’ten gelen ışınların Dünya’ya farklı açılarda ulaşmasına neden açıyla gelen ışınlar havaların ısınmasına neden olurken yaz mevsimi, eğik açıyla gelen ışınlar havaların daha az ısınmasına kış mevsimi neden ve Güney yarım kürelerde belli tarihlerde oluşan sıcaklıklar ve yaşanan mevsimleri aşağıdaki şekil üzerinde yorumlayalım.*21 Mart’ta Kuzey Yarım Küre’de sıcaklıklar artar ve ilkbahar mevsimi başlarken Güney Yarım Küre’de sıcaklıklar düşer ve sonbahar mevsimi başlar.*21 Haziran’da Kuzey Yarım Küre’de sıcaklıklar artar ve yaz mevsimi yaşanırkenGüney Yarım Küre’de sıcaklıklar iyice düşer ve kış mevsimi başlar.*23 Eylül’de Kuzey Yarım Küre’de sıcaklıklar düşer ve sonbahar mevsimi başlarken Güney Yarım Küre’de sıcaklıklar yükselir ve ilkbahar mevsimi başlar.*21 Aralık’ta Kuzey Yarım Küre’de sıcaklıklar iyice düşer ve kış mevsimi başlarken Güney Yarım Küre’de sıcaklıklar yükselir ve yaz mevsimi İklim ve Hava HareketleriBU KONUDA NELER ÖĞRENECEKSİNİZ?*İklim ve hava olayları kavramları arasında fark olduğunu*İklim biliminin klimatoloji bir bilim dalı olduğunu ve bu alanda çalışan uzmanlara iklim bilimci klimatolog adı verildiğiniDünyamızın etrafını saran ve atmosfer adı verilen bir gaz tabakası gerçekleşen hava olayları atmosferde olayları bir bölgedeki kısa süreli ve değişken hava durumlarıdır. Güneşli, yağmurlu, karlı, sisli, rüzgârlı…İklim kavramı ise bir bölgede genel olarak yaşanan genel hava durumlarıdır. İklimden bahsederken geniş alanlardan ve uzun süreli hava durumunu sabah yağmurlu, öğlen güneşli ve akşam rüzgârlı olması hava olayıdır. Doğu Anadolu Bölgesi’nin genel olarak yazları kurak ve orta sıcaklıkta, kışları ise bol kar yağışlı ve soğuk olması ise oranın iklim özelliği ile olaylarının oluşumunu, nasıl olacağını ve ne tür değişiklikler geçireceğini inceleyen bilim dalına meteoroloji meydana gelen hava olayları üzerine çalışan kişilere meteorolog ve soğuk havanın yoğunluk farkından dolayı yer değiştirmesi sonucu oluşan hava akımına rüzgâr bulunan su buharının nem atmosferde farklı sıcaklıklarda yoğuşması veya donması sonucu oluşan yağmur, kar veya dolu olaylarına yağış tiplerini inceleyen bilim dalına iklim bilimi klimatoloji bilimi, bir bölgede yaşanan iklimin o bölgedeki bitki örtüsü, insan, hayvan ve yeryüzü şekilleri üzerindeki etkilerini de bölgedeki iklim özelliklerini, gelecekte olası iklim değişikliklerini ve o bölgedeki canlı – cansız elemanlar üzerindeki etkisini inceleyen kişiye iklim bilimci klimatolog bölgedeki ikliminin ve gelecek yıllarda iklimde meydana gelecek olası değişimlerin bilinmesi aşağıdaki durumların belirlenmesinde etkilidir;*Rüzgâr, Güneş ve Hidroelektrik santrallerinin kurulması*Turizm ile ilgili otel, plaj gibi çalışmaların yapılması*Bölgede yetişebilecek ve ekonomik değeri olan bitkilerin belirlenip ekimlerine öncelik verilmesiİklim ve Hava olayı arasındaki farkları aşağıdaki gibi OLAYIGeniş bölgeler için bölgeler için sürede görülen genel hava sürede yaşanan değişken atmosfer kurak, ılıman gibi kavramlarla ifade güneşli, yağmurlu gibi kavramlarla ifade bilimi klimatoloji hava durumları Meteoroloji ilgilenir.
Atmosfer ve İklim Bütün Konu Özeti AATMOSFER En basit tanımlamayla doğa olaylarının yaşandığı hava küresi olarak adlandırmak mümkündür. Örnek vermek gerekirse, Ay’da herhangi bir hava olayı yaşanmaz sebebi atmosferin olmamasıdır. Dünyanın ise atmosferi olduğundan dolayı birçok hava olayı kendi içerisinde bazı katmanları vardır. Kısaca bunları tanıyalım; -Termosfer Dünyaya en uzak olan katmandır. İçerisindeki maddeler iyonlaşma halindedir ve oldukça seyrekleşme göstermektedirler. -Mezosfer Bu katmanda bilinen doğa olayların dışında farklı olaylarda bulunmaktadır. Yaz aylarında gökyüzünün muhteşem manzarasını izlerken kayan bir yıldız gördüğünüzde aslında mezosfer tabakasına baktığınızı bilmezsiniz. Yıldız kaymaları, bu katmanda görülür. –Stratosfer Gazların yoğunluğunda ciddi bir azalmanın olduğu katmandır. Ozon tabakası diye bilinen güneşten gelen zararlı ışınların dünyaya ulaşmasını engelleyen tabaka bu katmanda bulunur. Güneşten gelen zararlı ışınlara ultraviyole ışınları denilir. -Troposfer Bizlerin içinde bulunduğu katmandır. Dünyaya en yakın olan katman burasıdır ve bizler bu katmanın içerisinde yaşarız. Diğer katmanlara göre yapısı oldukça farklıdır. Diğer katmanlarda “su” bulunmazken bu katmanda su bulunmaktadır. Ayrıca sıcaklık değişimleri 200m yükseldikçe 1⁰C düşmektedir. Ekvatordan kutuplara gidildikçe bu katmanın kalınlığı azalmaktadır. BHAVA DURUMU VE İKLİM Bu konuyu iyi anlayabilmek için öncelikle hava durumu ve iklimin ne demek olduğunu neler ifade etmek istediğini bilmek gereklidir. Hava durumu Anlık veya günlük olarak gerçekleşen havanın durumudur. İklim Uzun yıllar boyunca devam eden hava hareketlerinin durumudur. Yukarıdaki açıklamadan da anlaşılacağı gibi, hava durumları kısa vadedeki havanın durumunu anlatırken, iklim daha uzun vadede ki havanın durumunu anlatmaktadır. Bunları birer örnekle açıklayalım, “İstanbul genelinde sağanak yağış etkili olacaktır” ile “İstanbul’da bu kış oldukça soğuk geçecek” cümlelerini konumuz çevresinde inceleyelim. “İstanbul genelinde sağanak yağış etkili olacaktır” cümlesinde bir anlık durum belirtilmiştir ve kısa sürelidir. Yani bugün veya yarın sağanak yağış etkili olacaktır ve etkisini kaybedecektir gibi düşünebilirsiniz. Hatta isterseniz süreyi uzatalım 1 hafta boyunca sağanak yağış etkili olsun. Bu 1 haftalık süre bile coğrafya için oldukça kısadır. Bu nedenle bu cümle bizlere bir “hava durumu” bildirmektedir. Diğer cümleyi incelediğimizde ise “İstanbul’da bu kış oldukça soğuk geçecektir”, buradan anladığımız kış mevsiminin soğuk geçeceğidir. Bir mevsimden yani uzun bir süreden bahsedilmektedir. Bu nedenle bu cümle bizlere “iklim” hakkında bilgi vermektedir. Bir diğer püf noktadan bahsedelim ve tanımlamamızı bitirelim. Mesela “Karadeniz iklimi” denildiğinde aklımıza gelen her mevsim yağışlı bir iklimdir. Yani genel olarak uzun vadede nasıl hava olaylarının olacağını bildiğimiz bir durumdur. Kısa vadede hızlıca değişen hava olayları bizlere “hava durumunu”, uzun vadede yaşanacak olan hava olaylarını “iklim” durumu ve iklim hayatımıza büyük etki etmektedir. Hava durumu anlık veya günlük hava hareketleri olmasından dolayı, Antalya’da yazın hava durumunda yağış mesajı bulunması turizmi etkileyecektir. İklim ise daha uzun vadedeki uğraş alanlarımızı belirler. Mesela, Antalya’da Akdeniz iklimi görülür ve Antalya’da bu nedenle seracılık faaliyetleri oldukça gelişmiştir. İnsanlar seracılık ile geçimlerini sağlarlar ve durum değişmez, her yıl seracılık yapan bir sürü insan bulunur. CİKLİM ELEMANLARI Sıcaklık İklimlerin oluşmasında ve şekillenmesinde sıcaklık en temel faktördür. Sıcaklık değişimleri sonucunda farklı iklimler meydana gelmiştir ve kendine has özelliklere sahip olmuşlardır. Bu konuda bir örnek vermek gerekirse, Akdeniz iklimi sıcaklıkların 0⁰C’nin altına düşmediği bir iklimdir. Antalya bölgesi bu nedenle seracılık faaliyetlerinde bulunur ve yaz sezonu erken açılır. Isınmamızın temel kaynağı Güneştir. Güneşten gelen ışınlar ile ısınıyoruz ve bu ışınların geliş açısı oldukça önemlidir. Dike yakın bir açıyla geldiklerinde daha çok ısınırken, daha eğik bir açıyla geldiğinde daha az ısınırız. Yeryüzünde Sıcaklık Dağılışını Etkileyen Faktörler 1 Güneş ışınlarının geliş açısı Güneş ışınlarının dik veya dike yakın açıyla geldikleri zamanlarda daha fazla ısınırız. Ülkemizde bu durum yaz aylarında yaşanır. Işınların dike yakın açılarla gelmesi sonucunda yaz mevsimi yaşarız ve hava sıcakları en yüksek seviyeye çıkar. Kış aylarında ise ışınların açısı küçülür ve daha eğik açıyla gelirler. Bu nedenle en düşün sıcak değerleri kış mevsiminde yaşanır. a Yer Kürenin ŞekliGüneş ışınlarının geliş açısındaki farklılaşmanın sebebi, dünyanın şeklidir. Farklı enlem derecelerine farklı açılarla gelen ışınlar sıcaklıklarda da farklılaşmaya yol açmaktadır. Her zaman dik veya dike yakın açılarla ışınlar Ekvatoral bölgeye uğrarlar ve bu nedenle bu bölgede sıcaklık oldukça yüksektir. Ekvatordan kutuplara doğru güneş ışınlarının geliş açısı küçülür ve sıcaklık miktarı azalır. Bu duruma enlem etkisi adı verilir. b Dünyanın Eksek Eğikliği ve Yıllık HareketiEksen eğikliği sıcaklık konusunda en belirleyici etkenlerin başında gelmektedir. Eksen eğikliğinden dolayı yıl içerisinde güneş ışınlarının geliş açısında farklılaşma meydana gelir. Böylece mevsim kuşakları oluşur. Yıllık hareket, Dünyanın güneş etrafındaki dönme hareketidir. Bu hareket sonucunda dünya güneşe en yakın ocak ayında, en uzak temmuz ayında bulunur. Fakat eksen eğikliği nedeniyle bizler, dünyanın güneşe en yakın olduğu ocak ayında kış mevsimini yaşarken, dünyanın güneşe en uzak olduğu temmuz ayında yaz mevsimini yaşamaktayız. c Dünyanın Günlük HareketiDünyanın gün içerisinde kendi ekseni etrafında yaptığı harekettir. Bu hareket sonucunda gün içerisinde güneş ışınlarının geliş açısında farklılıklar olur ve ısınma miktarı da buna göre değişim gösterir. Örneğin, sabah 9’da ısınma miktarı az iken, öğe 13’te ısınma miktarımız daha fazladır. Bu gün içerisinde güneş ışınlarının geliş açısının farklılaşması sonucundadır. Ayıca sınavlarda karşınıza soru olarak gelmesi muhtemel bir duruma değinmekte fayda görüyoruz, gün içerisinde en sıcak olan saatler öğle – civarı değildir. En sıcak olan saatler – civarıdır. Bunun sebebi, gün içerisindeki tüm ısısın o saatlerde birikiyor olmasıdır. dBakı ve EğimBakı, bir yerin güneşe olan konumudur. Yani bir dağın güney yamacına güneş ışınları gelirken, kuzey yamacına gelmeye bilir. Bu nedenle güney yamaçta ürünler erken yetişirken, kuzey yamaçta daha geç yetişir. Sebebi, güneş ışınlarının geliş açısından dolayı ısınmanın farklılaşmasıdır. Buna “bakı etkisi” denir. 2Güneşlenme Süresi Güneşlenme süresi, bir yerin güneş ışınları aldığı süreyi göstermektedir. Diğer bir deyişle, bir yerin Bulutsuzluk süresidir. Yani Akdeniz bölgesinde güneşlenme süresi fazla olduğundan denize girenlerin sayısı da fazladır. Karadeniz’de ise güneşlenme süresi az olduğundan denize girenlerin sayısı da azdır. Bunun temel sebebi Akdeniz’de bulutların az olması ve havanın açık olmasıyken, Karadeniz’de sürekli bulutların bulunması ve havanın kapalı olmasıdır. 3Yükselti Sıcaklık ile yükselti arasında ters ilişki bulunmaktadır. Yükselti arttıkça sıcaklık azalır, yükselti azaldıkça sıcaklık artar diyebiliriz. Bir dağı incelediğinizde üst kısmında karlar bulunurken, alt kısımda kar bulunmadığını görebilirsiniz. Bunun sebebi yükseltiden dolayı üst kısımda sıcaklık azdır ve kar oluşumu için uygun ortam mevcuttur. Alçak kısımlarda ise sıcaklık daha fazladır ve kar oluşumu için uygun ortam bulunmamaktadır. Yaz aylarında insanlar sıcaktan kurtulmak için “yayla” denilen yüksek kesimlere çıkarlar. Bunun sebebi de yükseldikçe sıcaklığın azalmasıdır. 4Kara ve Denizlerin Dağılışı Kara ve denizlerin dağılışı sıcaklığa etki eden bir diğer unsurdur. Karalar çabuk ısınıp çabuk soğurken, denizler geç ısınıp geç soğur. Yazın başlangıcında hava ısınmışken denizin soğuk olmasının nedeni de budur. Deniz kenarında olmasına rağmen sıcaklık oldukça bunaltıcı olarak yaşanabilir. Bunun sebebi de yukarıda açıklanan durumdur. Deniz geç ısındıktan sonra, geç soğur. Hava soğumaya başlasa bile deniz ondan daha sıcak olduğundan bölgeyi bunaltıcı etki altında bırakabilir. 5Nem Sınavlarda karşınıza gelebilecek bir unsur ile devam edelim. Nem havanın içerisinde bulunan su buharıdır. Nemin arttığı bir bölgede sıcaklık dengeli bir şekilde dağılır. Çünkü nem sıcaklığı tutar ve dağıtır. Nemin olmadığı yerlerde ise sıcaklığı dağıtacak bir unsurda yoktur. O nedenle dünyanın en sıcak bölgesi en dik açı ile güneş ışınlarını karşılayan ekvator değildir. Çünkü ekvatorda yüksek nem bulunur ve sıcaklık dağılmıştır. Dünyanın en sıcak bölgesi çöllerin bulunduğu dönencelerdir. Dikkat ederseniz çölde herhangi bir su bulunmadığından havanın içerisindeki su buharı miktarı da oldukça azdır. Böyle olunca sıcaklık dağılmayacak ve birikmeye devam edecektir. 6 Okyanus Akıntıları Okyanus akıntıları, okyanus içerisindeki suyun doğal bir kanal ile yer değiştirmesidir. Bu suyun sıcak veya soğuk etki yaratması geldi bölgenin özellikleri ile alakalıdır. Eğer ekvatordan kutuplara doğru bir akıntı varsa, bu akıntı uğradığı yerlere sıcaklık artırıcı bir etki yapacaktır. Kutuplardan, ekvatora doğru bir akındı varsa, sıcaklık azaltıcı bir ekti yapacaktır. Bu akıntılar uğradıkları kara kenarlarının iklimine oldukça etki ederler. Örnek vermek gerekirse, soğuk bir iklim kuşağında bulunan İngiltere, yakınlarından geçen sıcak su akıntısı nedeniyle daha yumuşak ve ılıman bir iklim yaşamaktadır. 7Rüzgârlar Rüzgârlar geldikleri bölgenin özelliklerini taşırlar ve ona göre etkide bulunurlar. Sıcak bölgeden gelen rüzgârlar sıcaklığı artırıcı etkide bulunurken, soğuk bölgeden rüzgarlar sıcaklığı azaltıcı etkide bulunmaktadır. 8Bitki Örtüsü Bitki örtüsü toprağın üzerini bir çarşaf gibi örten bitkilerden oluşan katmanın adıdır. Güneş ışınlarının direkt yer yüzüne temasını önlerler ve aşırı ısınmaya engel olurlar. Kışın ise soğuk hava kütlesinin yer ile temasına engel olarak aşırı soğumaya engel olmaktadırlar. Bu durum göz önüne alındığında aşırı ısınma ve aşırı soğumaya engel olmaktadır. Çölleri düşündüğümüzde aşırı soğuma ve aşırı ısınmaya engel olacak bir bitki örtüsü bulunmamaktadır ve o nedenle güneş ışınları direkt yeryüzü ile temas etmektedir. Dünya’da Sıcaklığın Coğrafi Dağılışı Sıcaklığın dünya üzerinde nasıl bir dağılıma sahip olduğunu öğrenebilmemiz için bizlere yardımcı olacak olan “izoterm haritalarına” ihtiyacımız olacaktır. İzoterm haritaları eş yükselti eğrileri denilen, iç içe geçmiş eğrilerden oluşur. Bu eğriler üzerindeki her nokta aynıdır. Yani A eğrisi üzerinde bulunan tüm noktaların sıcaklık değerleri aynıyken, B noktasında bulunan eğri üzerindeki tüm noktalarında sıcaklık değerleri aynı olacaktır. İndirgenmiş izoterm haritaları denilen bir harita çeşidi vardır. Bu haritalarda dünyanın her noktası deniz seviyesinde kabul edilir ve sıcaklık ölçümleri bu kritere göre gerçekleştirilir. Yıllık Ortalama Sıcaklık Dağılışı Yıl içerisinde değişen sıcaklıkların ortalamasının hesaplanması ile ölçülmektedir. Sıcaklıklar genel olarak aynı enlem üzerinde benzer etkilerde bulunurlar. Bu nedenle çizilen yıllık ortalama sıcaklık dağılışı grafiklerinde hemen hemen yakın enlem üzerinde aynı sıcaklık değerlerinin olduğunu görebilirsiniz. -Basınç Basınç havanın ağırlığı anlamında kullanılmaktadır coğrafya da. Havanında bir ağırlığının olduğunu unutmamalıyız. Havanın yaptığı bu basınca, “atmosfer basıncı” denir. Atmosferde bulunan hava bizlerin üzerine basınç uygular. Uyguladığı basınç 10-15 ton olarak değişmektedir. Duyulduğunda inanılmayacak bir rakam olsa da 10-15 ton arasında basınç uygulanıyoruz. Peki bu basınca nasıl dayanıyoruz? Bu sorunun cevabı fizyolojik yapımızda saklıdır. Kan basıncını duymuşsunuzdur, vücudumuz hava tarafından yapılan bu basınca aynı oranda karşılık verir ve itme kuvveti uygular. Böylece bu basınca karşı zarar görmeyiz. Bilim adamları tarafından yapılan deneyler sonucunda, basıncın bir ortalaması hesaplanmıştır. Bu ortalama uygun koşullar sağlandığında aynı sonucu vermektedir. Farklı koşullarda farklılaşmaktadır. Genel olarak 1cm alana uygulanan basınç 1013mb milibar olarak hesaplanmıştır. Bulunduğu çevreye göre yüksek olan basınca “yüksek basınç”, bulunduğu çevreden daha alçak olanlara ise “alçak basınç” adı verilir. Dünya üzerindeki farklı noktaların farklı basınç değerlerine sahip olduğunu unutmamak gereklidir. Şuana kadar en yüksek basınç Sbirya’da ölçülmüştür. SÜREKLİ BASINÇ KUŞAKLARI Termik Alçak Basınç Kuşağı Ekvator ve çevresinde görülmektedir. Burada görülmesinin temel sebebi, yüksek sıcaklıklardan dolayı ısınan hava genleşmekte ve yükselmektedir. Yükselen hava alçak basınç kuşağı oluşturmaktadır. Termik Yüksek Basınç Kuşağı Yukarıdaki durumun tam tersi söz konusudur. Kutuplar ve çevresinde yaygın olarak görülür. Buralarda yaygın olarak görülmesinin sebebi, soğuyan havanın ağırlaşması ve yere daha fazla yaklaşmasıdır. Böylece yüksek basınç meydana gelmektedir. Dinamik Yüksek Basınç Merkezi 30⁰ civarı enlemlerde meydana gelmektedir. Burada meydana gelmesinin sebebi, dünyanın kendi ekseni etrafında dönmesinden kaynaklanır. 30⁰ enlemleri civarında bu dönmenin etkisiyle rüzgarlar sapmaya uğrar ve alçalıcı harekette bulunurlar. Alçalan hava ısınacağından dolayı bu bölgede sıcaklıklar etkili olur. 30⁰ enlemlerinde çöllerin bulunmasının sebebi de budur. Dinamik Alçak Basınç Kuşağı Dünyanın kendi ekseni etrafında dönemsi ile 60⁰ enlemlerinde batı rüzgarları ve kutup rüzgarları karşılaşırlar. Bu karşılaşma sonrasında ikisi de yükselici harekette bulunurlar ve bölgede alçak basınç kuşağı meydana gelmektedir. -Rüzgarlar Rüzgârlar mevcut havanın yüksek basınç alanından alçak basınç alanına doğru hareket etmesi ile oluşurlar. Bu hareketi “anemometre” ile ölçülür. Rüzgârın hızı bulunduğu coğrafi konuma göre farklılık göstermektedir. Düz bir arazide hızlı esebilirken, şehrin içinde binalara sürtünmesinden dolayı hızlı yavaşlayacaktır. Rüzgârın Esme Sıklığı Hep Aynı Mıdır? Rüzgâr farklı hızlarla, farklı yönlerden esebilir. Rüzgârın esiş hızını gösteren grafiklere rüzgar frekansı denilir. Esme sıklığının gösterildiği grafiklere ise rüzgâr gülü denilir. Genellikle estiği yönü göstermek için hâkim rüzgâr yönü tabiri kullanılır. Rüzgar Çeşitleri 1Sürekli Rüzgârlar Gerek dünyanın dönüş hareketi gerekse diğer koşullar devreye girdiğinde sürekli olarak belirli rotalar dahilinde esmeye devam eden rüzgarlar vardır. Bunlara sürekli rüzgarlar denilir. Kutup rüzgarları, Batı rüzgarları, Alizeler sürekli rüzgarlar arasında yer alır. 2Mevsimlik Rüzgarlar Mevsimlere göre esme sürekliliği gösteren rüzgarlardır. Karaların ve denizlerin farklı ısınması sonucunda aradaki ısı farkından dolayı ortaya çıkarlar. En belirgin olanlar “Muson rüzgarları”dır. Muson rüzgarları Asya kıtasının güney kesiminde etkili olur. Denizden karaya ve karadan deniz olarak eserler. Yaz aylarında denizden karaya doğru eserler ve Asya kıtasının güney kısımlarına oldukça yağış bırakırlar. Hatta o kadar fazla yağış bırakırlar ki dünyanın en fazla yağış alan noktası da burasıdır. Kış mevsiminde ise tam tersi bir yön izlerler. Karadan denize doğru esmeye başlayan bir süreklilik gösterirler. 3Yerel Rüzgarlar aMeltemler Günlük sıcaklık ve basınç farklılığı nedeniyle meydana gelir. Dağ ve Vadi arasında oldukça etkilidir. Bunun nedeni dağ ve vadi arasındaki basınç farklılığıdır. bSıcak Yerel Rüzgârlar 1Fön Rüzgârları Bir dağ yamacından aşağıya doğru hızlıca esen rüzgârlardır. Bu rüzgârlar dağdan aşağı inerken ısınır ve estikleri yerde kurutucu etki yaparlar. Ulaştıkları yerdeki sıcaklığı artıran rüzgârlardır. Ortalama 100m de 1⁰C sıcaklıklarını artırarak aşağıya indikçe ısınırlar. cSoğuk Yerel Rüzgârlar Kış aylarında etkili olan ve geldikleri soğuk yerlerin özellikleri taşırlar ve ulaştıkları bölgede soğuk etki yaratırlar. 4Tropikal Rüzgarlar Sıcak kuşağın bulunduğu ekvatoral bölgede daha etkili olurlar. Burada oluşan rüzgârlar, yıkıcı etki yapmaktadır. Bulundukları bölgeye özel olarak, tayfun, kasırga, hortum gibi farklı isimlerle anılırlar. -Nem ve Yağış Nem havanın içerisinde bulunan su buharıdır. Yağış oluşması için gereken ortamın oluşmasında olukça etkilidir. İki farklı nem türü vardır. Bunları açıklayarak devam edelim, aMutlak Nem Mutlak nem havanın içerisinde bulunan nem miktarıdır. 1mᵌ havanın içerisindeki nemim gr. Olarak ifade edilmesidir. Mevcut ve o an bulunan nem miktarını ifade etmektedir. Maksimum Nem 1mᵌ havanın alabileceği nem miktarıdır. Yani o an havanın içerisindeki nem değil, havanın içine alabileceği toplam nem miktarını ifade etmektedir. bBağıl Nem Bağıl nem, sıcaklıkla etki- tepki olayında bulunur. Sıcaklık artıkça bağıl nem oranı azalır. Havanın içerisindeki nem açığı artar. Havanın içerisindeki nem azaldığı için, yağış ihtimali azalacaktır. Yoğuşma ve Ürünleri Yükselen havanın içerisinde bulunan nem, yoğunlaşır ve gökyüzünde bazı şekiller oluşturur. Bunlara bulut adı verilir. Bulutlar, farklı kategorilerde anılmaktadır. SisSoğuk hava kütlesinin sıcak yeryüzü ile veya tam tersi durum ile karşılaşması sonucunda yeryüzünün üzerinde bulunan bulutlardır. Sıcak ve soğuk iki kütlenin birbiri ile temas etmesi sonucunda meydana gelir. ÇiyGece havanın soğuması ile hava içerisindeki nemin yoğunlaşması sonucunda yeryüzünde su damlacıkları olarak görünmesidir. Genellikle bahar sabahlarında karşımıza çıkar ve çiçeklerin veya otların üzerinde su damlacıkları olarak görülür. KırağıHavanın içerisindeki nemin şiddetli soğuk nedeniyle buz kristalleri olarak yeryüzünde bulunması durumudur. Bitkilerin üzerinde bir buz katmanı meydana gelir ve şiddetli soğukların bulunduğu bölgelerde etkilidir. KırçKırağı ile benzer özellikler gösterse de, arasındaki fark, kırç daha kalın katmanlar oluşturarak yeryüzündeki bitki, ağaç gibi unsurların üzerini kaplamasıdır. Yağış Türleri Hava içerisindeki nemin yoğunlaşması ve yoğunlaşma sonucunda ağırlaşması ile yeryüzüne yağış olarak düşmesini ifade eder. Bunun farklı türleri vardır. YağmurHava içerisindeki nemin yoğunlaşıp su damlacıkları haline gelmesiyle, yer çekiminin etkisiyle yeryüzüne düşer. Bu yağış türüne yağmur adı verilir. KarHavanın içerisindeki nemin 0⁰C nin altında yoğunlaşarak kristaller oluşturması sonucunda yer çekiminin etkisiyle yeryüzüne düşmesine kar denir. DoluHavanın içerisindeki nemin, hava sıcaklığının 0⁰C nin altına aniden inmesi ile buz kristalleri olarak yoğunlaşması ve yeryüzüne düşme olayıdır. Hava Kütleleri Ve Cepheler Sıcak ve soğuk hava kütlelerinin birbiri ile karşılaştıkları alana cephe denilir. Cephelerin bulunduğu yerde yoğun yağışlar meydana gelir. Oluşumlarına Göre Yağış Tipleri 1Yükselim Konveksiyonel Yağışlar Isınan hava doğal olarak yükselir. Yükseldikten sonra hava içerisindeki nem yoğunlaşır ve yağış meydana gelir. 2Yamaç Orografik Yağışlar Genellikle denize paralel uzanan dağlarda görülür. Deniz üzerinden gelen nemli hava dağ üzerine tırmanarak yükselir. Yükseldiğinde içerisindeki nem, yoğunlaşır ve dağ yamacına yağış bırakır. 3Cephe Frontal Yağışlar Sıcak hava ile soğuk hava kütlelerinin karşılaşma alanlarında havanın yükselmesi sonucunda oluşan yağışlardır. DDÜNYADA GÖRÜLEN İKLİMLER Ekvatoral İklim0⁰ enlemleri civarında bulunan iklim çeşididir. Yıl içerisindeki ortalama sıcaklığı oldukça yüksek olan iklimde her mevsim yağış görülür. Bu nedenle yağmur ormanları bu bölgede görülür. Savan Subtropikal İklimEkvatoral bölgeye yakın olan bölgelerde etkili olan iklim türüdür. Yıl içerisinde 20⁰C civarında sıcaklık bulunmaktadır. Yağış ekvatoral iklim kadar yüksek olmasa da genelinde yağışlı hava mevcuttur. Bitki örtüsü savan adı verilen yüksek ot topluluklarıdır. Muson İklimiAsya’nın güney kıyılarında etkilidir. Muson iklimi 6 ay denizden karaya diğer 6 ay ise karadan denize doğru hareket etmektedir. Yaz musonlarında denizden karaya doğru esen rüzgarlar, oldukça yağış getirirler. Bu yağış o kadar şiddetli olur ki Çerapunçi denilen yer aldığı bu yağışlar nedeniyle Dünyanın en çok yağış alan yeri arasında bulunur. Akdeniz İklimiAkdenize kıyısı olan ülkelerde görülür ve Akdeniz e kıyısı olmayan bazı ülkelerde de Akdeniz iklimi görülmektedir. 15⁰C – 20⁰C ortalamasında sıcaklıklar bulunmaktadır. Yaz aylarında yüksek sıcaklık değerlerine ulaştığından oldukça kurak bir yaz geçerken, kış aylarında ise yoğun yağış almaktadır. Okyanusal İklimGenellikle 30⁰ – 60⁰ arasında bulunan kıtaların batı kıyılarında etkilidir. Bu bölgelerde oldukça istikrarlı bir iklim görülür. Her mevsim yağışlıdır ve yıllık sıcaklık farkı oldukça azdır. Yıl boyunca benzer sıcaklıklarda bir iklim seyretmektedir. Step İklimiKaraların iç taraflarında etkilidir. Bu nedenle nem oranı oldukça düşüktür. Düşük olmasından dolayı yağışlarda oldukça azdır. Bu nedenle bitki örtüsü bozkır denilen yapıdadır. Karasal İklim30⁰ – 65⁰ derece enlemlerinde karaların iç kesimlerinde etkili olan iklimdir. Bu iklim oldukça soğuk özellikler göstermektedir. 0⁰C ve altında sıcaklık değerleri görülmektedir. Bitki örtüsü iğne yapraklı ormanlar ve bozkırdır. Çöl İklimiDönenceler civarındaki basınç merkezlerinin etkisi ile yüksek sıcaklık derecelerine ulaşan iklimdir. Günlük sıcaklık farkı oldukça fazladır. Yağış hiç görülmez. Kutup İklimiKutuplarda etkili olan hava koşullarını ifade etmektedir. Yağış oluşması oldukça düşüktür, ayrıca oluşan yağışlar kar şeklindedir. Hava her zaman 0⁰C nin altındadır. Toprağın üzeri sürekli buzlarla kaplıdır. Tundra İklimiKutuplara yakın bölgelerdeki kara içlerinde etkili olmaktadır. Oldukça soğuk olan bu iklimde genellikle 0⁰C nin altında olan hava koşulları zaman zaman 0⁰C nin üzerine çıkar. Bu dönemlerde toprak üzerindeki buzlar çözülür ve bataklıklara benzer çamurlu ortamlar oluşur. ATMOSFER VE İKLİM ÜNİTESİ ÇÖZÜMLÜ TEST SORULARI 1 Bulunduğumuz atmosfer katma aşağıdakilerden hangisidir? aTermosfer bMezosfer cStratosfer dTroposfer e Evren Cevap d 2 Aşağıdakilerden hangisi iklim ile ilgilidir? aÖğle saatlerinde şiddetli yağışın başlaması bSabah saatlerinde soğuk hava kütlesinin etkili olması cKışın oldukça soğuk geçecek olması dYarın fırtınanın olacağı eGüneşin açması cevapc 3Kışın güneşe yakın olmamıza rağmen neden soğuk bir dönem yaşarız? a Mevsimin kış olmasından dolayı b Kışın güneşe yakın olmazdığımızdan dolayı c Atmosferin özelliklerinden dolayı d Kutupların etkisinden dolayı e Eksen eğikliğinden dolayı cevape 4 Bir dağın kuzey yamacında ürünler geç olgunlaşırken, güney yamacında erken olgunlaşmaktadır. Bu durumun nedeni aşağıdakilerden hangisidir? a Bakı etkisi bEnlem derecesi cAtmosfer özellikleri dİklim özellikleri eDünyanın şekli cevap a 5Güneşlenme süresini aşağıdakilerden hangisinde daha fazladır? aAnkara bİstanbul cErzurum dTrabzon eAntalya cevap e 6Mutlak nem aşağıdakilerden hangisidir? aHavanın içine alacağı toplam nem miktarı bHavanın içerisindeki nem miktarı cHavanın yağış oluşturmak için ihtiyaç duyduğu nem miktarı dHavanın sıcaklığının artması sonucundaki nem miktarı eHavanın içinde soğuk zamanlardaki nem miktarı cevapb 7Rüzgarların hızı aşağıdakilerden hangisinde daha fazladır? aMetropol şehirlerde bBaşkentlerde cÇöllerde dŞehir merkezlerinde eMahallelerde cevapc 8Fön rüzgarları aşağıdakilerden hangisi sonucunda oluşur? aDağların yüksek olmasından dolayı bKutupların soğuk olmasından dolayı oluşur cEkvatorun sıcak olmasından dolayı oluşur dDağdan aşağı inen rüzgarın ısınmasından dolayı oluşur eDağların zirvesindeki karların erimesinden dolayı oluşur cevapd 9Yeryüzüne inmiş bulutlara ne denir? aKırağı bKırç cDolu dKar eSis cevape 10Dünyanın en çok yağış alan yeri olan Çerapunçi nin bulunduğu iklim aşağıdakilerden hangisidir? aEkvatoral iklim bKutup iklimi cMuson iklimi dSavan iklimi eAkdeniz iklimi cevapc
mevsimler ve iklim kısa özet 1 sene önce Fen Bilimleri Mevsimler ve İklim Konu Özeti PDF-Hayalimo
21 Mart, 21 Haziran, 23 Eylül, 21 Aralık;a 21 MartGüneş ışınları Ekvator’a dik olarak düşer Şekil her yerinde gece ve gündüz süresi birbirine eşittir. Bu duruma ekinoks çemberi kutup noktalarından geçer Şekil Yarım Küre’de ilkbahar, Güney Yarım Küre’de sonbahar – 21 Mart’ta Dünya’nın Güneş’e karşı konumub 21 HaziranGüneş ışınları Yengeç dönencesine dik olarak Yarım Küre’de en uzun, Güney Yarım Küre’de en kısa gündüz yaşanır. Bu günden sonra, gündüz süreleri Kuzey Yarım Küre’de kısalmaya, Güney Yarım Küre’de uzamaya çemberi kutup çemberlerinden geçer Şekil Yarım Küre’de yaz, Güney Yarım Küre’de kış 21 Haziran’da Dünya’nın Güneş’e karşı konumuc 23 EylülGüneş ışınları Ekvator’a dik olarak her yerinde gece ve gündüz süresi birbirine çemberi kutup noktalarından geçer Şekil Yarım Küre’de sonbahar, Güney Yarım Küre’de ilkbahar – 23 Eylül’de Dünya’nın Güneş’e karşı konumud 21 AralıkGüneş ışınları Oğlak dönencesine dik olarak Yarım Küre’de en kısa, Güney Yarım Küre’de en uzun gündüz yaşanır. Bu günden sonra, gündüz süreleri Kuzey Yarım Küre’de uzamaya, Güney Yarım Küre’de kısalmaya çemberi kutup çemberlerinden geçer Şekil Yarım Küre’de kış, Güney Yarım Küre’de yaz – 21 Aralık’ta Dünya’nın Güneş’e karşı konumu
MEVSİMLERİN OLUŞUMU -1- Dünya’nın özellikleri Dünya'nın geoid şeklindedir. Kürenin kutuplardan basık, ekvatordan şişkin biçimidir. Dünya’nın dönme ekseni 23° 27’lık bir açı ile eğik durmaktadır. 23 derece, 27 dakika Yaklaşık 23,5°Dünya kendi ekseni etrafında ve Güneş etrafında olmak üzere iki şekilde hareket etmektedir. Dünya’nın kendi ekseni etrafında dönmesi 24 saatte tamamlanır, bunun sonucunda gece ve gündüz oluşur. Dünya’nın Güneş etrafındaki dolanım süresi 365 gün 6 saattir. Dünya, Güneş etrafında eliptik ekliptik bir yörüngede dolanmaktadır. Güneş etrafında dönmesi sonucu mevsimler oluşumu etkiler. Dünya, Güneş etrafındaki dolanımını tamamladığında 1 yıl, 4 mevsim, 12 ay, 52 hafta, 365 gün 6 saat meydana gelir. Dünya Güney Yarım Küre ve Kuzey Yarım Küre olmak üzere iki yarım küreden oluşur. Ülkemiz kuzey yarım Nasıl oluşur? Mevsimlerin oluşmasının temel sebebi Dünya’nın Eksen eğikliği Dünya’nın Güneş çevresindeki eliptik hareketidir.Eksen eğikliğine ve Dünya’nın Güneş etrafındaki hareketine bağlı olarak Güneş ışınlarının bir merkeze geliş açısı yıl boyunca değişir. Bunun sonucunda ise mevsimler oluşur. Dünya, Güneş etrafında dönerken eksen eğiklikten dolayı, kuzey ve güney yarım küre farklı zamanlarda farklı ışık alır. => Fazla ışık alan yarım küre ışığın diken büyük açıyla geldiği anlarda yaz mevsimi yaşanırken, az ışık alan yarım küre ışığın eğikküçük açıyla geldiği anlarda kış mevsimi yaşanmaktadır. Bu iki durumun arasındaki zamanlarda da ilkbahar ve sonbahar mevsimleri yaşanmaktadır. => İki yarım kürede zıt mevsimler yaşanır.ä Dünya’nın eksen eğikliği ve yıllık hareketine bağlı olarak dört önemli gün ortaya çıkar. Bu tarihler mevsimlerin başlangıç ve bitiş tarihlerini ifade eder. Ekinoks gece gündüz eşitliği tarihleri güneş ışınlarının ekvatora dik düştüğü ve bütün dünyada gece ve gündüz sürelerinin eşit olduğu tarihlerdir. Mart ve 23 Eylül Gün dönümü tarihleri Solstis gündüz sürelerinin uzamaya veya kısalmaya döndüğü tarihlerdir. Haziran Kuzey YK de en uzun gündüz ve 21 Aralık KYK da en uzun gece ortaya çıkar. Güney YK tersiDünyamız güneşe bazen yaklaşır, bazen güneşten uzaklaşır. Dünya’nın Güneş’e en yakın olduğu zaman 3 Ocak’tır. Bu noktaya Perihel Günberi denir. Dünya’nın Güneş’e olan yaklaşık uzaklığı 147 milyon km’dir. Dünya’nın Güneş’e en uzak olduğu zaman 4 Temmuz’dur. Bu noktaya Afel Günöte denir. Dünya’nın Güneş’e olan yaklaşık uzaklığı 152 milyon km’dir.NOT Mevsimlerin oluşumunda Dünya’nın Güneş’e olan uzaklığı ile bir ilgisi ışınlarının öğle vakti Güney Yarım Küre’de dik olarak geldiği enlem Oğlak dönencesi olarak adlandırılır. Bu tarihten itibaren Güney Yarım Küre’de yaz, Kuzey Yarım Küre’de ise kış mevsimi yaşanır. Güney Yarım Küre’de en uzun gündüz, en kısa gece; -Kuzey Yarım Küre’de ise en uzun gece, en kısa gündüz yaşanır. -Bu tarihten sonra Güney Yarım Küre’de gündüzler kısalmaya, geceler uzamaya; Kuzey Yarım Küre’de ise geceler kısalmaya, gündüzler uzamaya başlar. **Aydınlanma çemberi kutup dairelerinden teğet geçer. Güney Kutup Dairesi’nin tamamı güneşi görürken, Kuzey Kutup Dairesi’nin tamamı karanlıkta kalır. Güney Kutup Dairesi’nde 24 saat gündüz, Kuzey Kutup Dairesi’nde ise 24 saat gece yaşanır. -Kuzeyden güneye doğru gidildikçe gündüz süreleri uzamaktadır. ** Ekvatordan kuzeye gidildikçe geceler uzar, gündüzler kısalır. **Ekvatordan güneye gidildikçe gündüzler uzar, geceler kısalır. **Güneş GYK’nde ufuk düzlemi üzerindeki en yüksek, KYK’nde en alçak konumuna gelir. **Gölge boyu GYK’nde en kısa, KYK’nde en uzun durumdadır. **Bu tarihten sonra GYK’de güneş ışınlarının geliş açıları küçülmeye; KYK’de büyümeye başlar. eğikliğinin etkisi ortadan kalkar ve güneş ışınları ekvatora dik gelir. Güneş ışınları öğle vakti Ekvator’a dik açıyla düşer. Bir meridyen üzerindeki bütün noktalarda güneş aynı anda doğup, aynı anda batar. Dünya’nın her yerinde gece-gündüz eşitliği ekinoks yaşanır. Kuzey Yarım Küre’de ilkbahar, Güney Yarım Küre’de ise sonbahar mevsimi yaşanmaya başlar. Bu tarihten sonra Kuzey Yarım Küre’de gündüzler gecelerden, Güney Yarım Küre’de ise geceler gündüzlerden daha uzun olmaya başlar. ** Güneş her iki kutuptan da görünür. KKN’nda güneş doğmaya; GKN’nda güneş batmaya başlar. **Kuzey Kutup Noktasında bu tarihten itibaren 6 ay gündüz, Güney Kutup Noktasında ise 6 ay gece yaşanmaya başlar. ** Gölge boyu ekvatorda 0, Ekvatorla 45° enlemi arasında cismin boyu gölgenin boyundan büyük, 45° enlemlerinde cismin boyu gölge boyuna eşit, 45°-90° enlemleri arasında ise gölge boyu cismin boyundan uzundur. 23 EYLÜL Dünya’nın yörünge üzerindeki konumu nedeniyle eksen eğikliğinin etkisi ortadan kalkar ve güneş ışınları ekvatora dik gelir. Güneş ışınları öğle vakti Ekvator’a dik açıyla düşer. Bir meridyen üzerindeki bütün noktalarda güneş aynı anda doğup, aynı anda batar. Dünya’nın her yerinde gece-gündüz eşitliği ekinoks yaşanır. Kuzey Yarım Küre’de sonbahar, Güney Yarım Küre’de ise ilkbahar mevsimi yaşanmaya başlar. Bu tarihten sonra Kuzey Yarım Küre’de geceler gündüzlerden, Güney Y. Küre’de ise gündüzler gecelerden daha uzun olmaya başlar. ** Güneş her iki kutuptan da görünür. KKN’nda güneş batmaya; GKN’nda güneş doğmaya başlar. - Kuzey Kutup Noktasında bu tarihten itibaren 6 ay gece, - Güney Kutup Noktasında ise 6 ay gündüz yaşanmaya başlar. ** Gölge boyu ekvatorda 0, Ekvatorla 45° enlemi arasında cismin boyu gölgenin boyundan büyük, 45° enlemlerinde cismin boyu gölge boyuna eşit, 45°-90° enlemleri arasında ise gölge boyu cismin boyundan uzundur. NOT 21 Mart-23 Eylül tarihleri arasında Kuzey Kutup Noktası 6 ay gündüz, Güney Kutup Noktasında ise 6 ay gece yaşanır. 21 Eylül-Mart23 tarihleri arasında Kuzey Kutup Noktası 6 ay gece, Güney Kutup Noktasında ise 6 ay gündüz Sıcaklığı Nasıl Değişir? 1- Güneş Yeryüzünün en önemli sıcaklık kaynağı Güneş’tir. Güneş’ten gelen enerji miktarı değişmektedir. Güneş lekelerindeki büyüme ve küçülmeler, Dünya’nın Güneş’e olan mesafesindeki değişmeler Güneş’ten gelen enerji miktarını da etkileyebilmektedir. Dünya, Güneş’e en yakın olduğu tarihte 3 Ocak daha fazla enerji alır. Ancak bu durum, sıcaklıklar üzerinde büyük bir değişime neden olmaz. Işınlarının Yere Düşme Açısı Yeryüzündeki sıcaklık dağılışını etkileyen temel faktördür. Güneş ışınları yeryüzüne ne kadar büyük açıyla düşerse ısınma da o kadar fazla olur. Güneş ışınları dik açıyla büyük açıyla geldiğinde daha dar bir alanı ısıtır ve aydınlatır. Açı küçüldükçe ışınların yayılma alanı genişler ve birim alana düşen enerji azalır. Güneş ışınlarının geliş acısı küçüldükçe ışınların atmosferde aldığı yol uzar, atmosferdeki tutulma oranı enerji kaybı artar. Yere ulaşan enerji azalır. Aksi durumda ise yere ulaşan enerji ışınlarının yere düşme acısı bazı koşullara bağlı olarak değişir. Bunlar Dünya’nın Şekli ve Enlem Etkisi Güneş ışınlarının yere düşme acısı Dünya’nın küresel şeklinden dolayı Ekvator’dan kutuplara doğru gidildikçe küçüldüğünden, kutuplara doğru gidildikçe sıcaklıklar azalır. Buna enlem etkisi denir. Örneğin; Antalya’nın İstanbul’dan sıcak olması Ekvator’a daha yakın olması ve güneş ışınlarını daha büyük acılarla alması ile ilgilidir. Yıllık Hareket ve Eksen Eğikliğinin Etkisi Yer ekseninin eğik olmasına bağlı olarak, bir merkeze düşen güneş ışınlarının acısı sürekli değişir. Acı değişiminin fazla olduğu Orta Kuşak ülkelerinde sıcaklık değişiklikleri de fazla olup belirgin olarak bütün mevsimlerin yaşandığı görülür. Kutup ve Tropikal kuşaklarda bulunan yerlerde İse güneş ışınları yıl boyunca değişmesine rağmen bu değişimin özellikleri Orta Kuşak ülkelerindeki gibi belirgin değildir. Aynı zamanda eksen eğikliği nedeniyle farklı yarım kürelerde aynı anda farklı mevsim özellikleri yaşanmakta olup yarım küreler aynı anda Güneş’ten eşit şekilde enerji Günlük Eksen Hareketinin Etkisi !! Günlük s. Etkiler Dünya’nın günlük hareketi nedeniyle güneş ışınlarının yere düşme acısı gün boyunca değişir. Buna bağlı olarak, sıcaklıklar da değişir. Güneş ışınlarının yere düşme açısı, güneşin doğuşundan öğleye kadar sürekli artar. Öğle vakti gelebileceği en büyük açıyla gelir. Öğleden sonra ise güneş batana kadar Güneş ışınlarının yere düşme açısı küçülmeye başlar. Günün en sıcak vakti, genellikle ısı birikiminden dolayı yerel saate göre saatleri arasıdır. Güneş battıktan sonra gündüz biriken enerji kaybolmaya başlar. Gece boyunca kaybedilen enerjiye bağlı olarak en düşük sıcaklıklar, genellikle güneşin doğmasına yakın vakitlerde görülür. X merkezinde günün en sıcak zamanı ışınların en büyük acıyla düştüğü öğle anında değil ısının birikme özelliğinden dolayı öğleden hemen sonra arası yaşanır. I. ve IV. konumlarda ışınlar aynı acıyla düştüğü halde IV. konumda havanın daha sıcak olması da yine ısı birikimi ile açıklanır. Günün en soğuk zamanları ise sabahın erken vakitleridir. Çünkü yeryüzü gündüz kazandığı enerjiyi gece boyunca atmosfere geri verir. Aynı durumu yıl içinde de takip ederiz. Örneğin güneş ışınları aynı acılarla geldiği halde KYK’de kış mevsiminden çıkılan mart ayında sıcaklıklar, yaz mevsiminden çıkılan eylül ayına göre genellikle daha ve Eğim Etkisi Yeryüzü şekilleri Dağların Güneş’e dönük yüzü diğer yamaçlara göre daha çok güneşlenir ve ısınır. Bu duruma bakı etkisi denir. Yeryüzünde dönenceler dışındaki yerlerde, örneğin; Kuzey Yarımkürede dağların güney yamacı, Güney Yarımkürede ise kuzey yamacı güneş ışınlarını daha büyük acılar ile alır ve daha çok ısınır. Örneğin, Kuzey Yarımkürede bir bölgeye alt olan temsili şeklin güney yamaçlarında güneş ışınlarının yere değme acısının kuzey yamaçlara göre daha büyük olduğu ve yine eğim arttıkça güneş ışınlarının geliş acısının büyüdüğü belirgin olarak görülmektedir. Atmosfer; Güneş’ten Gelen Enerji İle Yeryüzünün ve Havanın Isınması Güneş’ten gelen enerjinin tamamı yeryüzüne ulaşamamaktadır. Işınlar atmosfere girerken ve girdikten sonra enerji miktarında önemli değişimler olur. Güneş’ten gelen ve atmosfere ulaşan enerji miktarını %100 olarak kabul edersek, bunun %25’i bulutlara çarparak ve atmosfer etkisiyle uzaya doğru geri yansır. %25’i atmosfer içinde dağılır, yani difüzyona uğrar. %15’i atmosferdeki gazlar tarafından emilir. %35’i yeryüzüne ulaşır. %8’i kısa dalga halinde parlak ve beyaz yüzeylerden uzaya geri yansır. %27’si yeryüzünde kalır ve Yer’i ısıtır. 4- Yükseltinin Sıcaklığa Etkisi Yeryüzü daha çok yerden yansıyan ışınlarla ısındığı için, yükseldikçe sıcaklık, ortalama her 200 metrede 1 °C azalır. Bu nedenle yüksek yerler alçak yerlere göre daha soğuktur. Örneğin; aynı paralel üzerinde yer almalarına karşın Erzurum’un Ankara’dan daha soğuk olması, yükselen nemli havanın yağış bırakması, bir dağ yamacı boyunca yükseldikçe bitki türlerinin değişmesi ve ovaya yağmur yağarken yanında bulunan dağın yüksek yamaçlarına kar yağması yükseldikçe sıcaklığın düştüğünü kanıtlayan durumlardır. 5- Nemliliğin Sıcaklığa Etkisi Havadaki nem miktarının fazla olması aşırı ısınmayı ve soğumayı engeller. Bu nedenle nemli bölgelerde sıcaklık farkları daha az olur. Buna karşın nem miktarı az olan bölgelerde ise havanın ısınma ve soğuma hızı ile sıcaklık farkları daha çok olur. NOT Güneş ışınlarını büyük acılarla aldığı halde, Ekvator çevresi Dünya’nın en sıcak yeri değildir. Bunun nedeni nem ve yağışın burada fazla olmasıdır. Nem azlığından dolayı ise yeryüzündeki çöller, Dünya’nın en sıcak yerleridir. 6- Kara ve Denizlerin Sıcaklığa Etkisi Karalarla denizlerin ısınma özellikleri farklıdır. Karalar denizlere göre daha çabuk ısınıp soğurlar. Kuzey Yarımkürenin Güney Yarımküreden daha sıcak olması, yaz mevsiminde karaların, kış mevsiminde de denizlerin daha sıcak olmasının nedeni budur. Denizden uzaklaştıkça havadaki nem miktarı azaldığı için karasallık belirginleşir. Kara ve denizlerin farklı ısınmasına bağlı olarak ortaya şu sonuçlar çıkmaktadır Kuzey Yarım Küre’de en sıcak ay karalarda temmuz, denizlerde ise ağustostur. En soğuk ay ise karalarda ocak, denizlerde şubattır. Kuzey Yarım Küre’de karaların oranı daha fazla olduğu için günlük ve yıllık sıcaklık farkları daha fazladır. En yüksek ve en düşük sıcaklıklar karalar üzerinde ölçülür. Örneğin bugüne kadar en yüksek sıcaklık 56,7 °C olarak Kaliforniya’da ABD, en düşük sıcaklık ise -89,2 °C olarak Vostok-II’de Antarktika’daki Rus Üssü ölçülmüştür. Denizden esen rüzgârlar genellikle yazın serin, kışın ise sıcak karakterlidir. Dünya’nın en sıcak bölgelerinin dönencelere yakın kara içlerinde olması, buna karşın dünyanın en soğuk yerlerinin de kutba yakın karalarda olması, karasallığın sıcaklık üzerindeki etkisine bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. 7- Güneşlenme Süresinin Sıcaklığa Etkisi Yeryüzündeki herhangi bir noktanın Güneş’ten aldığı enerji, güneşlenme süresine göre farklılık gösterir. Güneşlenme süresi arttıkça, alınan enerji miktarı ve sıcaklık ortalamaları da artar. Güneşlenme süresinin değişimi, gündüz uzunluğuna bağlıdır. Örneğin; Kuzey Yarımkürede güneşlenme süresinin en uzun olduğu dönem 21 Mart- 23 Eylül İken, en kısa olduğu dönem 23 Eylül- 21 Mart’tır. Bir yerin gün içinde güneşi gördüğü süreyi ifade eder. Yeryüzü ne kadar uzun süre Güneş ışınlarını alırsa ısı birikimi o kadar fazla olur. Aydınlanma süresi; mevsime, bakıya, enleme ve bulutluluk oranına göre değişiklik gösterir. Örneğin yaz mevsiminde gündüz süresinin uzaması sıcaklıkların artmasında etkili olmuştur. Ancak Kutup noktalarında, yılın 6 ayı güneşlenme süresi uzun olduğu halde sıcaklıkların çok düşük olması, güneş ışınlarının yere düşme açısının çok eğik olmasıyla ilgilidir. 8 Yeryüzünün ısıyı soğurma oranı Güneş’ten gelen ısı ve ışık enerjisinin mevsime olan etkisini belirleyen yardımcı faktör yeryüzünün ısıyı soğurma oranıdır. à Çöller üzerine gelen Güneş ışınların çoğunu soğururlar bu nedenle gündüz sıcak olurlar. Çöller Güneş’ten gelen ışınların yaklaşık %25’ini yansıtmaktadır. à Kutup bölgeleri ise üzerine gelen Güneş ışınlarının çoğunu yansıttığı için daha soğuk olurlar. Kutuplarda bulunan buz kütleleri ise zaten küçük açılarla gelen Güneş ışınlarını etkin olarak yansıttığı için kutuplar daha soğuk olur. Okyanus Akıntılarının Sıcaklığa Etkisi Rüzgârların Sıcaklığa Etkisi Bitki Örtüsünün Sıcaklığa Etkisi Kar Örtüsü, Toprak veya Kaya Rengi; Yeryüzündeki zemin rengi de sıcaklığı etkilemektedir. Koyu renkli sahalar güneş ışınlarını, acık renkli yüzeylere göre daha az yansıttıklarından daha fazla ısınırlar ve ısı depolarlar. Gece – Gündüz Durumu Eğer Dünya’nın günlük hareketi olmasa sürekli bir yüzünde gündüz bir yüzünde gece yaşanırdı. Dünya’nın yıllık hareketi ve eksen eğikliği nedeniyle gece gündüz sürekli uzayıp kısalır. > Ekvatorda yıl boyunca 12 saat gece, 12 saat gündüz yaşanır. Türkiye’de gece gündüz arasındaki fark 16 saate 8 saat olarak yazla kış arasında değişir. 66° 33’ enleminde 24 saat gece ve 24 saat gündüz yaşanır. > 90° enleminde ise 6 ay gece ve 6 ay gündüz yaşanır. Dünya’nın eksen eğikliği olmasaydı sürekli 12 sat gece 12 saat gündüz yaşanırdı.. 21 Aralıkta Kuzey Kutup Noktasına gidildikçe gündüzler kısalır, Güney Kutup Noktasına gidildikçe gündüzler uzar. 21 Haziran tarihinde ise tam tersi yaşanır. Dünya’nın dönüş hızının kutuplara doğru gittikçe yavaşlamasından dolayı, Güneş’in doğma ve batma süreleri kutuplara doğru gittikçe uzar. Dünya'nın dönme ekseninin eğik olmasının etkileri. Mevsimler meydana gelir. Aynı zamanda Dünya'nın kuzey ve güney yarım küresinde farklı mevsimler yaşanır. Yıl boyunca sıcaklık değişimleri olur. Gece ve gündüz süreleri yıl boyunca değişir. Güneş ışınlarının Dünya üzerine geliş açıları değişir. Gölge boyları değişir Güneşin doğuş ve batış saati ve yeri değişir. Mevsimlik sıcaklık ve basınç farkları oluşur. Aydınlanma dairesi sürekli yer değiştirir. Dünya’nın ekseni eğik olmasaydı şu sonuçlar ortaya çıkardı Mevsimler oluşmazdı. Dünya’nın her yerinde yıl boyunca gece-gündüz süreleri eşit olurdu. Güneş ışınlarının yere düşme açısı yıl boyunca aynı kalırdı. Gölge boyları değişmezdi. Sıcaklıklar genel olarak yıl boyunca değişmezdi. -Güneş ışınları ekvatora hep dik açıyla gelirdi ve bu durum hiç değişmezdi. - Güneşin doğuş batış yer ve saati değişmezdi. - Güneş ışınlarının öğle vakti gelme açıları değişmezdi. - aydınlanma çizgisi daima kutuplardan geçerdi. -kuturlarda alaca karanlık yaşanırdı. -dönenceler ve kutup daireleri ortadan kalkardı.oluşmazdı -matematik iklim kuşakları ortadan kalkardı. - Bitki ve hayvan canlı tür çeşidi azalırdı. - Ekvator bugünkünden daha sıcak olurdu NOT Ülkemiz aynı anda dört mevsimin yaşandığı nadir ülkelerden biridir. İlkbahar, yaz, sonbahar ve kış tüm güzellikleriyle ülkemizde yaşanmaktadır. Mevsimlerdeki bu çeşitlilik ve ülkemizin iklim özellikleri bitki örtümüzün de çeşitlilik kazanmasında rol oynamıştır. Bu durum tarım, ticaret ve turizm yönünden ülkemizin sahip olduğu önemli bir avantajdır. **NOT Dünya’nın eksen eğikliği uzayda bakılan yere göre farklılık gösterebilir. Dolayısıyla eksen eğikliği ile ilgili aşağıda verilen iki şekil de doğrudur. Yıllık hareketin sonuçlarını daha iyi anlayabilmek için aşağıdaki kavramları bilmek gerekir. Yer Ekseni Kutup noktalarından ve yerin merkezinden geçtiği varsayılan doğrudur. Ekvator Dünya’yı iki eşit parçaya böldüğü varsayılan en büyük paralel dairesidir. Gece-gündüz süreleri her zaman on ikişer saattir. Ekvator; çizgisel hızın en fazla, yer çekiminin en az, gurup ve tan süresinin en kısa olduğu paralel dairesidir. Bu paralel aynı zamanda sürekli termik alçak basınç alanıdır. Ekvator Düzlemi Ekvator’un oluşturduğu düzlemdir. Yörünge Düzlemi Ekliptik Dünya’nın Güneş etrafında izlediği yörünge düzlemidir. Dönence Güneş ışınlarının yarım kürelerde dik açıyla geldiği en son noktadır. Güneş ışınları, öğle vakti 21 Haziran’da Yengeç Dönencesi ’ne 23° 27′ kuzey enlemi; 21 Aralık’ta ise Oğlak Dönencesi ne 23° 27′ güney enlemi dik açıyla düşer. Kutup Daireleri Gece veya gündüzün 24 saat yaşanabildiği enlemlerdir 66° 33′ kuzey ve güney.Aydınlanma Çemberi Dünya’nın aydınlık ve karanlık kısımlarını birbirinden ayıran sınıra denir. 21 Mart ve 23 Eylül tarihlerinde kutup noktalarından, 21 Aralık ve 21 Haziran tarihlerinde ise kutup dairelerinden geçer. Yani bu çember, kutup noktaları ile kutup daireleri arasında sürekli yer değiştirir. Ekinoks 21 Mart ve 23 Eylül tarihlerine verilen isimdir. Bu tarihlerde Dünya’da gece-gündüz eşitliği yaşanır. Güneş ışınları Ekvator’a dik açıyla gelir ve yarım kürelerde bahar mevsimi başlar. Gün dönümü Solstis 21 Aralık ve 21 Haziran tarihlerine verilen isimdir. Bu tarihlerde Güneş ışınları dönencelere dik açıyla düşer. Yer ekseni ile Ekvator düzlemi arasında 90°lik açı vardır. Yer ekseni ile yörünge düzlemi ekliptik arasında 66° 33’lık bir açı vardır Bu açı kutup dairelerinin sınırlarını belirler.. Eksen Eğikliği Yörünge düzlemi ekliptik ile Ekvator arasında 23° 27’lık bir açı vardır. Bu açı eksen eğikliği açısıdır ve dönencelerin sınırlarını belirler.. Dünya’nın yıllık hareketi ve eksen eğikliğinin sonuçları Cisimlerin gölge boyları yıl içinde değişir. Kuzey – Güney doğrultusunda Dönenceler oluşur. 23o 27 Kutup daireleri oluşur. 66o 33 Aydınlanma dairesi sürekli Kutup Noktaları ile Kutup Daireleri arasında yer değiştirir. Bir yerde gece – gündüz süresi yıl boyunca değişir. Bir yerde güneşin doğuş ve batış saatleri sürekli değişir. Güneşin doğduğu ve battığı yer yıl içinde sürekli değişir. Yıl boyunca öğle vakti Güneş’in ufuk düzlemi üzerindeki yükseltisi değişir. Mevsimler oluşur. Kutuplarda 6 ay gece, 6 ay gündüz yaşanır. Güneş ışınları, tropikal kuşağa dik ya da dike yakın açılarla düşer. Kutup kuşağına ise genel olarak eğik açılarla düşer. Bu yüzden tropikal kuşak ve kutup kuşağında Güneş ışınlarının yere düşme açısına bağlı olarak sıcaklıklar fazla değişmez. Ancak orta kuşakta Güneş ışınlarının yere düşme açısının belirgin şekilde değişmesiyle sıcaklıklar daha fazla değişir. Dört mevsim burada daha belirgin yaşanır. Bununla beraber, eksen eğikliğine bağlı olarak Kuzey ve Güney Yarım Küre’ de aynı anda farklı mevsimler yaşanır. Güneş ışınlarının atmosferdeki tutulma oranı yıl içinde değişir -Muson rüzgârları oluşur. -Yılın iklim şartları bakımından farklılık gösteren bölümlerine mevsim denir. Dünyanın Güneş Etrafındaki Dolanma Yörüngesinin Elipstik Olması Dünyanın Şeklinin Sonuçları Geoid şeklinin sonuçları 1. Kutuplara doğru gidildikçe güneş ışınlarının geliş açısı küçülür. Buna bağlı olarak; Işınların atmosferde aldığı yol uzar. Işınların uzaya yansıma oranı artar. Sıcaklık azalır. Deniz suyu tuzluluğu ve sıcaklığı azalır. Kalıcı kar ve orman üst sınırları alçalır. Gölge boyu uzar. Sıcaklık kuşakları oluşur. Termik basınç kuşakları oluşur. Bitki türleri değişir Dünyanın bir yarısı aydınlıkken, diğer yarısı karanlıkta kalır. Bu iki bölümü birbirinden ayıran çizgiye aydınlanma çemberi denir. Kutuplar, yerin merkezine daha yakın olduğu için ekvatora göre kutuplarda yer çekimi daha fazladır. Ekvatordan kutuplara doğru gidildikçe paralellerin boyu ile meridyenler arasındaki uzaklık azalır. Çizgisel hız ekvatordan kutuplara doğru azalır. Haritalarda bozulmalar meydana gelir. Kuzey yarım kürede kutuplara doğru gidildikçe Kutup yıldızının görünüm açısı büyür. Dünya’nın yörüngesindeki hızı değişir. Hız, 3 Ocak’a yakın tarihlerde artarken 4 Temmuz’a yakın tarihlerde ise azalır. Bunun Sonucunda; • 3 Ocak’ ta büyük, 4 Temmuz’ da küçük gelgit yaşanır. Eylül ekinoksu 2 gün gecikmeyle 23 Eylül’de gerçekleşir. Yarım kürelerde mevsim süreleri farklı olur Kuzey Yarım Küre’de yaz mevsimi daha uzun yaşanır.KYK=92 gün, GYK= 90 GÜN Kuzey kutup noktasında 6 ay 2 gün gündüz yaşanırken bu sürenin güney kutup noktasında 5 ay 28 gün olması. Şubat ayı 28 gün sürer. 4 yılda bir, bu 6 saat toplanarak 4×6=24 saat 1 gün elde edilir. Bu günün eklendiği yıla artık yıl denir. Artık yıl, diğer yıllardan farklı olarak 366 gündür. Bu yıllarda 4’ün katı olan yıllar; 2016, 2020, 2024 vb. şubat ayı 29 gün sürer ve o güne de artık gün denir. Temmuz ve Ağustos aylarının süreleri birbirine eşittir.Temmuz 31gün-31gün Ağustos Dünya’nın yıllık hareketi ve eksen eğikliğine bağlı olarak oluşan mevsimlere matematiksel mevsimler denir. Dört mevsim sadece orta kuşakta belirgin olarak yaşanmaktadır. Coğrafi konum şartları, o yerde matematiksel mevsimlerin belirgin olarak yaşanmasını engelleyebilir. Örneğin Dünya’nın her yerinde olduğu gibi Erzurum’da da matematiksel kış mevsiminin süresi üç aydır 21 Aralık’ta başlar, 21Mart’ta biter.. Fakat coğrafi konum özelliklerinin bir sonucu olarak özellikle yükseltinin fazla olması Erzurum’da kış mevsiminin süresi beş aydan daha uzundur. Herhangi bir yerin coğrafi konumuna bağlı olarak oluşan ve yaşanan gerçek mevsime doğal mevsim denir Dünyanın Yörüngesi Elips değil de Yuvarlak Olsa idi ile Güneş arasındaki mesafe değişmezdi süreleri değişmezdi ve İlkbahar gündönümündeki 2 günlük gecikme meydana gelmez. ayı 30 veya 31 çeker. Foucault Sarkacı İsmini Fransız fizikçi Leon Foucault’dan alan, ilk defa deneysel olarak Dünya’nın kendi ekseni çevresinde döndüğünü kanıtlayan sarkaç düzeneğinin adı Foucault Sarkacı ’dır. Bir sarkacın asılma noktası değiştiğinde bile salınımının değişmediğini gözleyen Leon Foucault, sarkaç ne kadar büyük olursa olsun bu salınımın değişmeyeceğini, böylece Dünya’nın hareket edeceği kuramını geliştirmiştir. Foucault’a göre eğer Dünya dönüyorsa, Dünya ile birlikte sarkacı izleyen gözlemciler de dönecekler, buna karşın sarkacın salınım düzlemi hareketsiz kalacaktı. Bu nedenle sarkacın salınım düzlemi gözlemcilere göre yavaşça hareket ediyor gibi görünecekti. Gerçekte ise gözlemcilerin dolaysız bir yolla izlemiş oldukları olay, Dünya’nın kendi etrafında dönmesinin bir sonucuydu. İmparator III. Napolyon’un iznini alan Foucault deneyini Paris’teki büyük kubbeli Pantheon binasında yapmıştır. Kubbenin ortasına 67 metrelik çelik telle 28 kg ağırlığında bir demir top asmıştır. Foucault, topun alt kısmına sivri bir uç takmış, yere serili ince kum tabakasında bu ucun bıraktığı izlerden yararlanarak sarkacın salınım düzlemindeki değişimi 31 Mart 1851 yılında gözlemcilere seyrettirmiştir. Sarkacın iğnesi her gidiş gelişte kumların üstünde iz bırakarak hareket yönünü belli ediyordu. Bu deneyde sarkacın her harekette başka bir iz açtığı görüldü. Sarkacın hareketine etki yapan her hangi bir kuvvet olmadığına göre, deney Dünya’nın döndüğünü ispat etmiş oluyordu.
mevsimler ve iklim kısa özet