Hz Ali, ben ga-Çün qeribem-Eli, tapşurmayasan sen de meni ribim, sen de beni teslim etmeyesin. Şimdi ben İndi bu emmeyi halahuva, razı degilem. bütün bu olanlara razı değilim. Hezret-i Fâtime çün heşrde feryâde gelir, Hz. Dedem yok bu mezarda, fukara ninem yatar. Söyleyin dağlar-taşlar ben selamsız oğlu bekir. İki gözüm iki ateş parçası, iki taş parçası iki elim. Yıkılası hanede sekiz boğaz altıma bakar. Gece düşer, barakmuslu mezarlığı dirilir. Barakmuslu mezarlığında seyran seyran ölüler. Bir giden bir daha dönmez, gitti gider. ALPAY ZAMANI. Attila İlhan 'ın eşsiz incelikteki "Üçüncü Şahsın Şiiri" ya da daha bilinen ismiyle "Felaketim Olurdu Ağlardım" eserini gecenin karanlığında, bizzat Alpay 'dan dinlemek te varmış kısmetimizde Arkada melodi, enstrüman olmadan da, "Alpay Yorumu" ile saf şiiri duymak, büsbütün bir keyifti. Gecenin hikayesini Aralık 21, 2021. En uzun gecede doğmanın bir bedeli vardır En büyük acı koynundadır her zaman En beklenmedik anlara sen şahitsindir En ulaşılması zor herşeye sen gebesindir En sahte mutlulukların pişmanlığı avucunda gizli En hakiki gözyaşları senin yastığını ıslatır En hakiki sevişmelere sen şahitsindir En korkulu Atillaİlhandan çok süper bir ATATÜRK şiiri; 1 sonuçtan 1 ile 1 arası çayır ağlar çimen ağlar ben ağlarım 12.Kasım.2006, 17:35. Fast Money. GİRİŞ Erkek anlatıcı Seneler nasıl da geçiyor Ata'm? Seneler nasıl geçiyor sarı sarı? - Dağlarda çiçekler açıyor, mavi mavi Ben mavi mavi çiçekleri seviyorum Ve bütün bu toprağın çocukları Sana hasret çekiyor Ata'm Sana hasret çekiyor Söyle bana mavi gözlü kumandanım Söyle bana, rahat mısın yerinde? Eminim ki şimdi Mavi mavi, sarı sarı çiçekler açmadadır Ankara'nın beyaz mermerlerinde" Erkek KORO Atatürk düşüncesidir. Sonsuza açılan yıllar boyu Işır sessiz yüzü yarınların, Güçlü bir umudu kucaklar. Kız KORO Bayrak direğine düşer sevincim. Erkek KORO Anılar saygıya duranda, Kız KORO Ulaşır yücesine bakışlarım. Dağlarla, ovalarla bir _____________________DOĞUM FİLMİ____________________________________ Kız anlatıcı Bir dağ taşıyorum omuzlarımda , Mahşere dek götüreceğim koşaraktan , Adı şanlı , yiğit paşam , genç paşam, Sana ağıt değil destanlar yaraşır . Ilık rüzgarlar esiyordu Selanik ovalarında ; Çiçekler sabaha doğru... Dağ başka, sokaklar başkaydı; Gün doğumundan önce. O gece en güzel yıldızlar kaydı, Nereden geliyordu bu aydınlık ? Neydi insanları birden mutlu kılan ? Bir yeni mevsimdi sanki Selanik bahçelerinde yayılan Aylardan Mayıs’tı ; Yıllardan 1881 Selanik’te Ahmet Subaşı Mahallesi’nde, Zübeyde Ana ile, Ali Rıza Baba Mutlulukların en yücesinde ... Adnan Ardağı 1893 Mustafa Selanik Askeri Rüştiyesinde... Mustafa adı MUSTAFA KEMAL oldu ! Erkek Anlatıcı Ardından Manastır Askeri İdadisi 1899 İstanbul Harp okulunda MUSTAFA KEMAL 1902 Harp Akademisi ve 1905’te Kurmay Yüzbaşı olarak orduya katıldı. İşte bir dev gibi aramızdasın işte! Bu, gündüz gözlerin öylesine açık Bu, gündüz gözlerin öylesine görür. Sen demokrasi, sen özgürlük, Böyle tanıdık, böyle gördük. Halk bitkin, halk ümitsiz, bir bela var başımızda Erkek KORO Trakya, Makedonya, Balkan kan içinde Şehirler ardı ardına düşüyor düşman çatalca önlerinde Şehirler aç yıldırım çarpmış ağaç gibi yerde ölüler Gözlerine mil çekilmiş köylüler ¬Erkek anlatıcı Yıllar, yıllar önceydi... Savaşlar, savaşlar... Ulus yorgun, bitkin, yılgın. Bir kurtarıcı, bir yıldız adam, bir güneş adam arıyorduk. Yoksa, bir zaman sınırlarında güneş batmayan koca yurt yok olacaktı. ____________________ÇANAKKALE FİLMİ_____________________________ Kız anlatıcı Yıl 1915 18 indeyiz martın Bir dünya çullanmış üzerimize Topuyla tüfeğiyle Ne çıkar bundan Türk olarak doğmuşuz bir kere İsterse felek Her türlü cefasını toplasın gelsin Biziz cefaları serecek yere Erkek anlatıcı Ah o yirminci asır yok mu, o mahluk-i asil, Ne kadar gözdesi mevcut ise hakkiyle sefil, Kustu Mehmetçiğin aylarca durup karşısına; Döktü karnındaki esrarı hayasızcasına, Maske yırtılmasa hala bize affetti o yüz ... Medeniyet denilen kahpe, hakikat yüzsüz. Sonra mel’undaki tahribe müvekkel esbab, Öyle müthiş ki Eder her biri bir mülkü harab. Öteden saikalar parçalıyor afakı; Beriden zelzeleler kaldırıyor a’makı; Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin; Sönüyor göğsünün üstünde o aslan neferin. Yerin altında cehennem gibi binlerce lağım, Atılan her lağımın yaktığı Yüzlerce adam. Ölüm indirmede gökler, ölü püskürtmede yer O ne müthiş tipidir Savrulur enkaz-ı beşer... Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el, ayak, Boşanır sırtlara, vadilere, sağnak sağnak. Saçıyor zırha bürünmüş de namerd eller, Yıldırım yaylımı tufanlar, alevden seller. Kız anlatıcı Çanakkale'de sisler ardında bir güneş doğmuş, düşmanı Boğaz'ın yiğit sularına gömmüştü Adı Mustafa Kemal'di, yavaş yavaş herkes O'nu tanıyor; ondan bir şeyler umuyordu. Bu arada Türk'ün elinde kalan son vatan toprakları da parça parça işgal ediliyordu. Saraydan yıllardır ümit yoktu. Keyfinde, çıkarındaydı beyler, paşalar. Zaten bu yiğit halkı hiç tanımamışlardı ki... O zaman ulus, O'na yöneldi. Erkek KORO Kemal Paşa / Yenilmez yiğit / şanlı komutan / Savaşa gider gibi yetiş bize / Yetiş bize çöllerde bile olsan / inanç doldur / Güç doldur içimize. Kız KORO 30 Ekim 1918 ordular geri dönecek MONDROS ve artık bütün ümitlere paydos Kız anlatıcı Kötü bir gün geldi Susuverdi mehter Susuverdi davullar Bozuluverdi dirlik düzenlik Gölgemde serinleyen Milletler Dayadı vatanın bağrına hançer Ve ağlıyor kader Erkek anlatıcı soloMadde 1 koroÇanakkale ve İstanbul boğazları açılacak Karadeniz’e serbest geçiş sağlanacak soloMadde 3 koroSınırların korunması ve iç güvenliğin sağlanması için gerekli görülecek askeri kuvvetten başkası hemen terhis edilecek soloMadde 7 koroMüttefikler güvenliklerini tehdit edecek durum olduğunda herhangi bir stratejik noktayı işgal hakkına sahip olacaktır Kız anlatıcı 15 Mayıs 1919... İzmir düşman elinde... Ve Hasan Tahsin, yiğit gazeteci Hasan Tahsin, Türk'ün namusunu savunan ilk kurşunu atıyor. Artık duramazdı Mustafa Kemal... Görev zamanıydı. Önce dış, sonra iç düşman içimiz-den sökülüp atılıncaya kadar, görev başınday¬dı. 16 Mayıs sabahı Samsun'a doğru yola çıkan Bandırma Vapuru bir başka gururluydu. Ulusun kaderiydi yükü... SAMSUN’A ÇIKIŞ Erkek KORO Ben, Bandırma Vapuru, Mustafa Kemalim güvertede, Deniz yorgun duruyor. Kız KORO Samsun önlerindeyiz Dalgaların üstünde alı al, moru mor bir gü¬neş doğar. Hiçbir zaman bu kadar ağarmadı bu deniz. Ortalık aydınlık içinde, gümüş dere durmaz akar. Karanlık günleri geride bıraktık. Erkek KORO On dokuz Mayıs / Mayısın on do¬kuzu. Kız KORO Hiçbir kuvvet / Bükemez artık kolumuzu. Erkek Anlatıcı Sisli ufuklara dalan mavi gözler, yurdun geleceğini düşünüyordu. Uzun ve yorucu, ama şanla, şerefle dolu çetin bir yolda ilk adımını atıyordu, ilk adam, vatan adam. ilk adam mavi gözlerle baktı toprağa, Topra¬ğın haritasını çizdi bayrağa. Artık dünya egemenliği gibi bir ham hayal peşinde, Türk'ün gücü tüketilmeyecekti. Musta¬fa Kemal, "Misak-ı Millî" ile son ve sonsuz Türk yurdunun sınırlarım çiziyordu. Bir kere bir öndere inanmaya görsün bu halk, kendinden yana olana bağlanmaya görsün. Canım verir uğruna, seve seve kılı kıpırda¬madan. Fakir Anadolu'nun tozlu yollarında zengin yürekli Anadolu'lunun kanı canı, ekmeği, cepheye taşınıyordu. Yurdun damarlarında taze bir kurtuluş kanı dolaşıyordu artık. Erkek KORO Sağ olasın, var olasın Gazi Paşa Gelişinle içimizi bir sevinçtir aldı Gayrı veda ettik yasa. Kız KORO Ağarttın güneş gibi yurdumuzu Ve geçtin Erzurum'a, Sivas'a Erkek KORO Sağ olasın, var olasın Gazi Paşa! Kız Anlatıcı Asker yazıldık yediden yetmişe dek - Kimseye sorulmadı yaşı. Takıldık peşine genç, ihtiyar, kadın, erkek. Kız KORO Ve başladı Kurtuluş Savaşı. Sen Mustafa Kemal-Gür sesinle haykırıyorsun Erkek KORO Ya istiklal Ya ölüm! Erzurum, Sivas, Ankara... Ankara'nın burcunda bir bayrak. Erkek anlatıcı Vatanım tümü milletin hayatı tehlikededir Kız anlatıcı Ülkemizin istekleri milletin kararına bağlıdır Erkek anlatıcı Tok adam olup dikilmek duyurmak milletin sesini Kız anlatıcı İki yer var iki ihtimal ya ölüm ya istiklal Erkek KORO Dağ, taş, selam durmuş Ata'ma-Yollara düşmüş Anadolu'm. Erkek anlatıcı Amasyalı Celal oğlu Mıstık Bilecikli kadayıfçı oğlu Emin Kırşehirli Mehmet oğlu Samet Mehmet Edip bey kızı Halide Edip Ardahanlı Emin oğlu Rüstem Erzurumlu İbrahim Bey oğlu Yavuz 70. Alay komutanı Kahraman Halil Bey Kızı 12 yasındaki Nezahat Hanım Kız KORO Yollarda kağnılar geçiyor dostlar Erkek anlatıcı Çatma,kurban olayım,çehreni ey nazlı hilâl! Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet, bu celâl? Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helâl... Hakkıdır,Hakk’a tapan, milletimin istiklâl! Erkek KORO Ve İnönü’de, Sakarya'da-Yaman oldu he¬sabın ödenmesi-Bir savaş ki benzeri görülmemiş dünyada. Erkek anlatıcı Yanında duranları gölgede bırakarak Bir vücut parıldıyor keskin, ipince, kıvrak Belli resimde bile saçı ipek, bakışı çelik Gerilmiş göğüs, geniş bir şeye siper gibi Elinde duran kamçı dinini döver gibi Kız KORO Bir savaş ki yangınlarla alev alev-Ağardı va¬tanın dört yanı Kız anlatıcı Gece vakti Karınca gibi yıldız üşmüş gökyüzüne Çiğ inmişte az öncesi Ufacık tefecikte çiğ inmiş Uzanmış yatmış çiğ üstüne Mustafa’m Samur kalpak başında Sırtında bir asker kaputu Tiril tiril incecikten Top arabaları geçer uykusunda Mehmetler Mustafalar bir ordu Elleri bayrak, elleri süngü, ellerli tüfek Süvariler geçer yalın kılıç Şimşekler çakar gözlerinden Erkek anlatıcı En güzeli, en yiğidi, en canlısı Bir milleti kurtaran adam Ağır ağır Kocatepe’ye çıkıyor Bu resim çok güzel, insanı alıp götürüyor Başında kalpağı, parmaklarında cıgarası Kız anlatıcı İzmir’e girişini Mustafa Kemal’in Bir kahve duvarındaki resimde gördüm Bir ılık güz öğlesinde Şanlı haki urbası üstünde Koymuştu kılıcını içine kınının Yürüyordu arasında sevgili halkının Ayağında Anadolu’dan getirdiği TOZ Bir inanç gözlerinde tükenmez Alabildiğine insan kalabalığı Bir aydınlık geleceğe bakıyordu Işıktı sevinçti türküydü Görseydiniz o resimde Mustafa Kemal’i Erkek anlatıcı Dudaklarında bir milletin kaderi Erkek KORO “Ordular ilk hedefiniz Akdeniz’dir…ileri” Erkek Anlatıcı Nehirler uykusundan habersiz Ovalar vahşi rüzgarlara gerindi Kız KORO Bir savaş ki baş geri etti düşmanı. Erkek KORO Dış düşman yenilmişti. Kız anlatıcı İstiklal Erkek anlatıcı İstiklal Kız KORO İstiklal Erkek KORO İstiklal Erkek-Kız KORO İstiklal Erkek anlatıcı Ama yüzyıllardır yaşamı gölgeleyen gerilik, bilgisizlik, yobazlık da yenilmeliydi. Çünkü bizi bu hale getiren asıl düşman oydu. Kız anlatıcı İlk adam, tek adam, dünyada benzeri olma¬yan Türk devrimini gerçekleştirecekti. Erkek anlatıcı 29 Ekim 1923.., Yurtta şenlik, düğün, işte en büyük Devrim Türkiye Cumhuriyeti, geleceğin ufkunda yeni bir güneş gibi doğuyor, yükseliyor. Ve ardından birbirini izleyen, birbirini aşan yüce devrimler... Kız anlatıcı Artık her 29 Ekim'de bayram yapıyorduk. O, güneş gibi bizi izlerken, biz O'nu yüreğimizden kopan marşlarla selamlıyorduk Erkek KORO Yılmaz, çelik ordularla biz/Yıldırımlar saçan bir cihanız Millet yolunda vatan için/Ateşe saldıran kah¬ramanız. Erkek Anlatıcı Bize yan bakan/Nice bin düşman Kahroldu/Kahreder bu sarp kuvvet. Yasasın bu şan/Yasasın vatan Kız KORO Dünyada ölmez bu cumhuriyet Aslan gibi fertlerle biz/Garba ibret saçan bir cihanız. Cumhuriyet yasasın diye/Zulmete nur saçan bir şahabız. Benliğimize biz hakimiz/Sultan da hakan da hep bizleriz. Güneş gibi parladı bahtımız. Erkek Anlatıcı Çalışan da/Kazanan da/Hep biz¬leriz. Yaratan bize saadeti/Kurtar bu mille¬ti. Erkek-Kız KORO Yaşasın Cumhuriyet Erkek anlatıcı 1 Mart 1924 halifelik kaldırıldı,öğretim birleştirildi. Kız anlatıcı 20 Nisan 1924 Teşkilat-ı Esasiye kabul edildi. Erkek anlatıcı 17 Şubat 1925 Aşar vergisi kaldırıldı. Kız anlatıcı 25 Kasım 1925 şapka kanunu Mecliste kabul edildi. Erkek anlatıcı 30 Kasım 1925 Tekkeler kapatıldı. Kız anlatıcı 25 Aralık 1925 uluslar arası takvim ve saat kabul edildi. Erkek anlatıcı 17 Şubat 1926 Türk medeni kanunu kabul edildi. Kız anlatıcı 9 Ağustos 1928 Türk harfleri kabul edildi. Erkek KORO Yasa milletinle baş başa. Kız KORO Türk'ün göz bebeği Gazi Paşa. Erkek anlatıcı Bugün yaşıyorsam güler yüzle emin,/ Tertemiz gökler altında/Dağlarım, denizlerimle dost. Toprağımda dolaşıyorsam/Ümitli, memnun ve rahat. Gecem, gündüzüm hürse, Damarlarımda kanım/Tenler içinde canım korkusuz yürürse. Ekmeğim, suyum tatlı-Toprağım da, türküm de bereketli. Rüzgarlarım alabildiğine hürriyetli ise, Bacam da tütünüm tütüyor Ölülerim huzur içinde yatıyor Ağacım dal yürüyor, boy atıyorsa, Görüyor, biliyor, inanıyorsam Dün yokken, bugün varsam, Kız KORO Sendendir, Erkek KORO Sendendir Atatürk. Kız anlatıcı M. Kemal Onuncu Yıl Marşı’nı güftesi ve bestesi ile her zaman aklında tutmuştu. Bayram yakını, otomobilini durduruyor. “Onuncu Yıl Marsı’nı öğrendiniz mi?”diye okuldaki oğlunun ödevini yoklayan baba gibi soruyordu.”Sesim söylememe el verişli değil” diyenlere sözlerini yineletiyor, şaşırırlarsa hemen “On yılda on beş milyon genç yarattık her yaştan” dizelerini pek beğendiğini belli ediyordu. Kız KORO Öğrenci, asker,esnaf ona dönüp başını Söylüyor bir oğuzdan onuncu yıl marsını Çıktık acık alınla on yılda her savaştan On yılda on beş milyon genç yarattık her yastan. MARŞTAN SONRA Erkek anlatıcı Bir özlem çizgisinde her düşünce uludur, Bu yol insanlık yolu, Atatürk'ün yoludur, "Yurtta sulh, cihanda sulh" ilkesiyle doludur, Sevgide yeryüzüdür, güçte Anadolu'dur. Uzanıyor çağlara destanlaşan yüce Türk, Yaşama sevindiniz büyük önder Atatürk. Yüzyılın çağrısı bu Tatlı, düş kutsal emek, Dimdik adımlardayız Yolumuz sonsuza dek Duygumuz, sevgimiz bir, ülkümüz, andımız tek Yaşamak Atatürk'ü, Atatürk'ü söylemek. Kız anlatıcı Bir kasım sarılığı sarmış yurdu. Herkeste bir telaş, bir üzüntü. Rüzgarlar şaşkın esiyor, göz¬lerde yağmur gibi yaşlar. 10 Kasım 1938...-O sabah gök karardı bir¬denbire-. Kuşlar kanat çırptı. Yaprakları döküldü ağaçların. O ki ölmez olandı. Erkek KORO Mustafa Kemal'di adı Kız KORO Son kere, çaldı kapısını ölüm Başı düştü yastığa ve kalkamadı. Erkek KORO Yıl 1938 Kız Anlatıcı Kasım On Ve O Kocatepe'de Bir çadırdan bir çadıra geçer gibi, Rahat ve cesur öldü. Erkek Anlatıcı Dünyada bir suskunluk "Dünya artık eskisi kadar ilgi çekici olmayacak; çünkü Türk'ün Ata'sı toprakta" diyorlar. Kız Anlatıcı “Atatürk’ün kendi eliyle çizdiği yeni Türkiye’nin dış siyaseti, bu memleketi batılı uluslar topluluğuna katmış ve eski düşmanlarını kendisine dost yapmıştır.” İngiliz-Times Gazetesi Erkek Anlatıcı “Hiçbir kimse bu muzaffer general, bu yılmaz inkılapçı,bu insan kahraman,bu çok popüler adam kadar halkın kalbine yakın olmamıştır” Fransa,Pekit Prasien Gazetesi Kız Anlatıcı “Türkler Atatürk’ü olağan üstü bir tutkunlukla seviyorlar” Mısır, El Belag Gazetesi Erkek Anlatıcı “Atatürk’ün ölümü yalnız Türk Ulusu için değil, O’nun benzerlerine muhtaç olan çoğu uluslar için de en büyük kayıptır. Suriye Gazetesi Kız KORO Ama Mustafa Kemal toprak değil ki. Erkek KORO Mustafa Kemal toprak değil ki. Mustafa Kemal vatan, Mustafa Kemal bay¬rak, ama Mustafa Kemal toprak değil ki Ölüm, yeni bir canlanıştır. Yeni bir hayat Kız KORO Ölmedi, Erkek KORO Ölmez. Bir ulu, yeşil ağaçtır Yaprağı dökülmez ÖLÜMÜNÜ ANLATAN FİLM Kız KORO Kırılmaz, parçalanmaz, bükülmez Ölüm, maddeyi terkedip anılarda yaşamak¬tır. Erkek KORO Mustafa Kemal ölmedi. Kız KORO Ölmedi. Ölmedin Ata'm, her an içimizde bitmeyen saygı, sonsuz muhabbetsin. Kız KORO And ederiz ki, eserin ölmeyecek, Erkek Anlatıcı And ederiz ki sen, sonsuza dek yaşayacaksın Erkek KORO Yaşayacaksın Kız KORO Yaşayacaksın Erkek-Kız KORO Yaşayacaksın ATAM 10 Kasım, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ebedi aleme intikal edişinin yıl dönümüdür. 10 Kasım şiirlerinden en seçkinlerini haberimizde derledik. 10 Kasım şiirleri. Atatürk’ün aramızdan ayrılışının 77. yılı ama acısı ilk günkü kadar derin, Türk halkı hâlâ O’nu arıyor. 10 Kasım şiirleri, Atatürk için yazılmış şiirlerden bir kısmını haberimizde derledik. 10 Kasım günü Anıtkabir ziyaret edilmekte, başkent Ankara’da resmi tören yapılmaktadır. Türkiye’nin genelinde de yas tutulmaktadır. Her yıl 10 Kasım günü trafikteki arabalar durur ve 4 dakika korna çalarak anma etkinliklerine destek verirler. Ayrıca, tüm bayraklar 10 Kasım günü yarıya indirilir, okullarda 10 Kasım şiirleri ile Atatürk için yazılmış şiirler KASIM ATATÜRK’ÜN ANMA GÜNÜAtatürk Haftası, 10 Kasım1938 günü saat 9’u 5 geçe yaşamını yitiren Mustafa Kemal Atatürk’ün anısına düzenlenen; onun yurtseverliği, inkılap ve ilkelerinin anlatıldığı, radyo ve televizyonda Atatürk’ün konuşmalarının kendi sesinden dinletildiği, Atatürk’le ilgili filmlerin gösterildiği haftadır. 10-16 Kasım tarihleri arasına karşılık Kasım günü Anıtkabir ziyaret edilmekte, başkent Ankara’da resmi tören yapılmaktadır. Türkiye’nin genelinde de yas tutulmaktadır. Her yıl 10 Kasım günü trafikteki arabalar durur ve 4 dakika korna çalarak anma etkinliklerine destek verirler. Ayrıca, tüm bayraklar 10 Kasım günü yarıya anlamak kazandırdığı ilke ve inkılaplara uymakla olur. Ülkenin yönetimini ve seçme hakkını milletine vermesi, Atatürk'ün ne kadar vatanına ve milletine düşkün önder olduğunu gösterir. Kendini Türk milletinin özgürlüğü için feda etmiş, milletin menfaatlerini kendi menfaatinin önüne koymuş bir Türk vatandaşının görevi Atatürk'ü her 10 Kasım'da anmak ve anlamaktır ve sonra nesillere anlatmaktır. Ulu Önderimiz, Atamızın emek verdiği yolda, hiç durmadan yürümek, daimi hedefimiz ilkelerini korumak, devrimlerini sonsuza dek yaşatmak yegane KASIM İLE İLGİLİ ŞİİRLER – ATATÜRK İÇİN YAZILMIŞ ŞİİRLERMustafa Kemal’i DüşünüyorumMustafa Kemal’i düşünüyorum;Yeleleri alevden al bir ata binmişAşıyor yüce dağları, engin saçları dalgalanıyor rüzgârda,Işıl ışıl yanıyor mavi gözleri,Mustafa Kemal’i düşünüyorum;Yanmış, yıkılmış savaş meydanlarındaDestanlar yaratıyor cihanın görmediği,Arkasından dağ dağ ordular geliyorHer askeri Mustafa Kemal Kemal’i düşünüyorum;Gelmiş geçmiş kahramanlara bedelHükmediyor uçsuz bucaksız göklereAl bir ata binmiş yalın kılıçKoşuyor zaferden Kemal’i düşünüyorum;Ölmemiş bir kasım sabahı!Yine bizimle beraber her yerde,Yaşıyor dört köşesinde vatanınYaşıyor damar damar Kemal’i düşünüyorum,Altın saçları dalgalanıyor rüzgârda,Mavi gözleri ışıl ışıl, görüyorumUykularıma giriyor her Yaşar Oğuzcan……………………………………………….Ağlayalım Atatürk’eAğlayalım Atatürk’eBütün dünya kan ağladıSüleyman olmuştu mülkeGeldi ecel, can ağladıDoğu batı cenup şimalAman tanrı bu nasıl halAtatürk’e erdi zevalMemur mebusan ağladıAtatürk’ün eserleriSöyleyecek bundan geriBütün dünyanın her yeriAh çekti, vatan ağladıFabrikalar icat ettiAtalığın ispat ettiVarlığın Türke terkettiDöndü çarh devran ağladıBu ne kuvvet, bu ne kudretVar idi bunda bir hikmetBütün Türkler İnön’İsmetGözlerimiz kan ağladıTren hattı tayyarelerTükler giydi hep karelerSemerkantla Buharalarİşitti her yan ağladıSiz sağ olun Türk gençleriÇalışanlar kalmaz geriMareşalin askerleriOrdular tümen ağladıZannetme ağlayan gülmezAslan yatağı boş kalmazYalnız gidenler gelmezHer gelen insan ağladıUzatma Veysel bu sözüDayanmaz herkesin özüKoruyalım yurdumuzuDost değil, düşman ağladıAşık Veysel……………………………………………………..10 Kasım TürküsüAtatürk! Anıtkabir devrimlerini söylerBozkır ovalarına, Erciyes’e, Ağrı’yaUlusun egemen olduğunuÖzgür olduğunuHaykıracağım haykıracağım işteSenin sustuğunca!Yolunda yürüyeceğim Atatürk;Ana baba oğul kızDere tepe bucak köyYeryüzü yaşamalarımla değilOralarda, senin gittiğince!Atatürk, taşıyacağımÇanakkale’de, Sakarya’da, Çankaya’da, al alSenin taşıdığını;Yurdun gök ülküsüDalgalanırkenSenin bayrağını Hüsnü Dağlarca…………………………………………….Mustafa Kemal’ler TükenmezTükenir elbet gökte yıldız, denizde kum tükenirBu vatan bu topraklar cömertKutsal bir ateşim ki ben sönmezİnanın Mustafa Kemal’ler tükenmezBen de etten kemiktendim elbetBen de bir gün geçecektim elbetİki Mustafa Kemal var iyi bilinBen işte o ikincisi sonsuzluktaRuh gibi bir şey görünmezİnanın Mustafa Kemal’ler tükenmezHep kardeşliğe bolluğa giden yoldaBilimin yapıcılığın aydınlığındaGüzel düşünceler soyut fikirlerde benEvrensel yepyeni buluşlardaGeriliği kovmuşum ben dönmezİnanın Mustafa Kemal’ler tükenmezBaşın mı dertte beni hatırlaDuy beni en sıkıldığın anBaştan sona herşeyiyle bu vatanSakın ağlamasın Kasım’larda Fatih’ler Kanunî’ler ölmezİnanın Mustafa Kemal’ler tükenmezHalim Yağcıoğlu……………………………………………………On Kasım’larda YürümekAtatürk’üm işte 10 Kasım yineDalgalanır ağaçlarla oğullarDalgalanır oğullarla ninelerDalgalanır ninelerle genç kızlarÖzlemin ta yüreğime işlemişSeni bulmak, seni görmek için benBütün toprakaltıyla barışacağımEreceğim sana usta, barışta, başarıdaÖyleGüçlüsün kiGüçleneceğimÖyle yücesin ki, yüceleceğimDüşüne düşüne seni kocaman kocamanDağlara, dağlara karışacağımOzan mıyım, ordu muyum, su muyum anlaşılmazÇağlar upuzun allığı yüreğimde ülkününSanki bayrak bir kalemdir, sanki gökler bir kağıtSanki ellerim geceSanki ellerim gündüzYazacağım seni daha, bir dahaBen senin ölümünle yarışacağımFazıl Hüsnü Dağlarca…………………………………………………..Atatürk’ü DuymakUlu rüzgâr esmedikçeYaşamak uyumak ne zaman dinç;Dalgalanırsa bayrak bayrak var şu dünyada ekmekten daha aziz?Sürdüğün tarlalara sevginle olmak için önceBuğday olmak sözcüklerden sen hatıra geldikçeCılız sözler Uzanmak, yorulmak, durmak yaptıkların her yeni yetişeneHer ışık-kaynak yakınlar zamanla yüzyıllarca uzak gibi,Bir sen varsın kalacak, bir sen ölümsüz,Daha da yakınsın, daha da sıcakBıraktığın toprak Türk var şu dünyada, bir o kadar susuz,Hepsinin gönlünde sen, bir pınar bulmak gibi,Ancak senin havanda sağlıklar esenliklerOlmaya devlet cihanda Atatürk’ü duymak Necatigil………………………………………….MUSTAFA KEMAL’IN GÖK YAZILARIBen Mustafa Kemal, elimde tebeşir, Kocaman,Mavicek bebelerin, ak kızların,Taş ninelerin, çatal dedelerin gözleri, kocaman,Bir 1O Kasım gecesiYazıyorum ateşten çağrımı karşınıza-Ey Türk gençliği…Ben Mustafa Kemal, doyamadım haykırmaya,Şimdi destan ellerimle yazıyorum,Yeşiline suyun,Kuşun,Yelin,Yaprağın“Ne Mutlu Türküm Diyene.”Ben Mustafa Kemal, önümde kırk bin köy,Kırk bin ovaya karşı bir tek dağ gibiyimBayraklarım değerken evren bayraklarına şimdi,Elimde tebeşirYazıyorum kara gecenin üstüneYazıyorum armağanımı“Övün, Çalış, Güven.”F. Hüsnü DAĞLARCA…………………………………………AtatürkTürk’ü ölümdenO’dur kurtaranO’dur yenidenTürklüğü kuranBu memleketiCumhuriyetiAtatürk ettiBize armağanHasan Ali YÜCEL…………………………………………..Mustafa Kemal– Dağ başını efkâr almışGümüş dere durmaz ağlar –Gözyaşından kana kesmiş gözlerim;Ben ağlarım. Çayır ağlar, çimen Cihan ağlarMızıkalar iniler Irlam-ırlam dövülürAltmış üç ilimiz Altmış üç yetimYıllar gelir-geçer Kuşlar gelir-geçerHer geçen seni bizden parça-parça götürürMustafa’m! Mustafa Kemal’im!Diz dövdümGözlerimin şavkı gitti Sakarya’nın suları namım Sakarya! Öksüz Sakarya!Ankara’dan uçan kuşlar– “Kemal’im” der, günler-günü Bulutlara bulut, yaşmak dağlar, dev-boyunlu morca dağlarDivan durmuş bekleşirMustafa’m! Mustafa Kemal’im!Nasıl böyle varıp geldin? Hoş geldin!Çıngı kaymış, yalazlanmış gözlerinŞol yüzünde güneş-südü öperim Mustafa dalın yağrağın, biz senin bunları elbette bilirsin, bilirsin Mustafa KemalElsiz-ayaksız bir yeşil yıkıyorlar Mustafa Kemal!Hani bir vakitler Kubilay’ı buyurdun! Kesenleri astılarSen uyudun. Asılanlar Mustafa Kemal’im!Karalar kuşanmış Karadeniz akmam Ağlamaktan bıkmam gece kıyamet vapur Bandırma yer nur olsun Mustafa KemalBen ölümden korkmam diyorKorkmam diyen dilleri Toz oldu-toprak döndü dolandı On yıl kusur işledik, bağışlar mı kimbilir;O bize öğretmedi kazan öğretenin boynunaErdirip-olduran’a ana-avrat kırıldı, kanım git Karadeniz! Var git çalındı Düğün mü sandınBir yol koyup gideni gelir mi sandın?Mustafa’m! Mustafa Kemal’im!Ankara’nın taşına bak!Tut ki baktım Uzar gider efkârımÇayır ağlar, çimen ağlar, ben yaşına bak!Ankara Kalesi’nde, Rasat-Tepe’deBir akça-şahan, gezer dolanırYaşın-yaşın mezarını aranırŞu dünyanın işine bak!– Mustafa’m! Mustafa Kemal’im!Attila İLHAN…………………………………………..Mustafa Kemal’in KağnısıYediyordu Elif kağnısını,Kara geceden elif elif uzuyordu, inceliyordu,Uzak cephelerin acısıydı gıcırtılar,İnliyordu dağın ardı, yasla,Her bir heceden Kemal'in kağnısı derdi, kağnısınaMermi taşırdı öteye, dağ taş giderdi, çok götürürdü Elifçik,Nam salmıştı asker kez yine herkesten evvel almıştı yükünü,Doğrulmuştu yola önceden kardeş gibiydi Elif,Yemezdi, içmezdi, yemeden içmeden onlar,Kocabaş, çok ihtiyardı, çok zayıftı,Mahzundu bütün bütün Sarıkız, yanısıra,Gecenin ulu ağırlığına karşı,Hafiftiler, inceden Elif, kuvvetliydi kağnı elmaydı yanakları, üzüm üzümdü gözleri,Kınalı ellerinden rüzgar geçerdi daim;Toprak gülümserdi çarıklı yeşilini kapmıştı, geçirmişti,Niceden, birdenbire Kocabaş, ova bayır durdu,Nazar mı değdi göklerden, ne?Dah etti, yok. Dahha dedi gitmez,Ta gerilerden başka kağnılar yetişti geçti gacur gucurNasıl dururdu Mustafa Kemal'in kağnısıKahroldu Elifçik, düşünceden Kocabaş, ayağını öpeyim Kocabaş,Vur beni, öldür beni, koma yollarda götürür ana, çocuk, mermisini askerciğin,Koma yollarda beni, kulun köpeğin hele üzerimden ses seda uzaklaşır,Düşerim gerilere, iyceden yığıldı çamura,Büyüdü gözleri, büyüdü yürek kadar,Örtüldü gözleri örtüldü mı Mustafa Kemal'in kağnısı, yerine koştu kendini Elifçik,Yürüdü düşman üstüne, yüceden Hüsnü DAĞLARCA…………………………………………………..ONSUZAh işte duyuyorum mesut günler içindenSana “Sevimli yüzün asla solmasın” diyenBütün adınla dolu sevinç şarkıları…– Sen öldüğün için mi şimdi bayraklar yarı!Ah işte görüyorum seni gördüğüm günüAltından, alkışlarla geçiyorsun bir tak’ınO gün bana gelmiştin babamdan daha duyacakmışım bir sabah öldüğünü…Meğer görecekmişim bir sabah gidişiniİstanbul’un önünden son defa geçişini…Bizler seninle nasıl, ah nasıl beraberdikBizler ki az sıkılsak “O başımızda” derdikNasıl yok bileceğiz, O güzel güneş yüzüAna, baba değil bu, bizler Ata öksüzü…Tatmadık, bilmiyoruz bu bambaşka yarayıÖğret bize yarabbi, ah O’nsuz yaşamayı…Ziya Osman Saba………………………………….MUSTAFA KEMAL’E GİDEN YOLKarşıda bir ışık, bir ümit yarına güvenle bir ışık, bir ümit Mustafa Kemal’e uzatıyorum, daha ötedeSon durakta biraz daha ötedeGücümün kuvvetimin kesildiği yerdeKarşıda Mustafa Kemal’i geçer, devir değişir,En olmaz istekler biter,Bir ses bırakmaz kişi yerinde,Mustafa Kemal’in sesi “İler”! yeniliğe, ileriye,Boyuna en yüce gerçeklere doğru,Apaydınlık bir yoldasınız, bakınKarşıda Mustafa Kemal, Mustafa Kemal yoluAttığım her adımı biliyorum,Yarın daha güzel, daha durabilir. Mustafa Kemal ellerimi durmadan yürüyorum,-Karşıda bir ümit bir ışık yolu,İşte ışıklar içinde büyüyen,Mustafa Kemal’i CANPOLAT……………………………………………BİR RESİMDE ATATÜRKİzmir’ e girişini Atatürk’ ünBir kahve duvarındaki resimde gördümBir ılık güz öğlesindeŞanlı haki urbası üzerindeKoymuştu kılıcını içine kınınınYürüyordu arasına sevgili halkınınAyağında Anadolu’ dan getirdiği tozBir inanç gözlerinde tükenmezAlabildiğine insan kalabalığı ardıBir aydınlık geleceğe bakıyorduIşıktı sevinçti türküydüGörseydiniz o resimde Atatürk’ üSabahattin Kudret Aksal…………………………………………BİR TUTKUDUR MUSTAFA KEMALBir tutkudur Mustafa Kemal;Nice sevdalara Kasımlarda açan umuttur,Bir baştır, vazgeçilmeyen…Bir türküdür Mustafa Kemal;Suskun ağızlarda söyleşir, gözetir bağdaş kurup oturur…Bir inançtır Mustafa Kemal;Yurdun dört yönünde, bir çağdır kollarıyla, çepçevre boylarından Akdeniz’e taşıyan…Bir anlamdır Mustafa Kemal;Belkahve’den dürbünüyle seyrediyor İzmir’ diyor, al atının üstünde,Kırıyor kılıcıyla, tutsak eden zinciri…Bir bayraktır Mustafa Kemal;Çekilmiş kalelere, rüzgârda bağrında yol alan kağnılara,Işık tutan, güç veren, yol bulan… ERGENELİ……………………………………………ATATÜRKSen Atatürk’ü tanımazsın çocuğumNe insandı O, ne gelişini şanlıydı O, ne sana, banaBizim gibiydi eli, ayağıAma bir yol baksaydın sevgisiyle biniyorsak dilediğimizde,Sokakta geziyorsak hür,İyi bak dört yana,Atatürk’ün aklı Türkçe konuşuyorsak,Türkçe düşünüyorsak bugün,Her işimizde O’nun öğretmeni Türk’ arasında, halktan,Davul vurur dengi rastlamış mıdır?Atatürk’ün Ulvi AKGÜN 10 KASIM ATATÜRK’Ü ANMA PROGRAMI - 3 Nerde o altın başlı kumandan? O, beyle bey, işçiyle işçi, Bir kurşun gibi ilerde İzmir’e sancak gibi girişi. Nurlar içinde mi şimdi aslan? Tanrı’nın rahmeti üstüne olsun, Atatürk adlı kahraman. I. SUNUCU Atatürk yeni bir vatan, çağdaş bir millet bırakarak ayrılmıştır aramızdan. Atatürk, yaptıklarıyla, konuşmalarıyla, davranışlarıyla cumhuriyet ve demokrasiye bağlılığı, akıl ve bilim yolunda ilerlemeyi, çağdaş olmayı, çok çalışmayı, yenilikleri benimsemeyi, halktan yana olmayı, devleti ve milleti güçlü kılmayı istemiştir. II. SUNUCU Atatürk deyince aklıma, Çalışmak gelir. Zorlu savaşlarla, çetin işlere Alışmak gelir. İnsanca uygarca yaşamak için, Kendi kendine yarışmak gelir. I. SUNUCU ATATÜRK DİYOR Kİ Kız “EY, TÜRK GENÇLİĞİ! BİRİNCİ VAZİFEN TÜRK İSTİKLALİNİ, TÜRK CUMHURİYETİNİ İLELEBET MUHAFAZA VE MÜDAFAA ETMEKTİR. MEVCUDİYETİNİN VE İSTİKBALİNİN YEGANE TEMELİ BUDUR.” Erkek “UYGARLIĞIN BULUŞLARI, TEKNİĞİN HARİKALARI DÜNYAYI DEĞİŞMEDEN DEĞİŞMEYE UĞRATTIĞI BİR DEVİRDE, ASIRLIK KÖHNE DÜŞÜNCELERLE, GEÇMİŞE BAĞLILIKLA VARLIĞINI KORUMAK MÜMKÜN DEĞİLDİR.” Kız “Asıl uğraşmaya zorunlu olduğumuz şey, yüksek kültür ve yüksek fazilette dünya birinciliğini tutmaktır.” Erkek “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir,fendir.” Kız “Azami tasarruf, milli özelliğimiz olmalıdır.” Erkek “Dünya vatandaşları, kıskançlık, aç gözlülük ve kinden uzaklaşacak şekilde eğitilmelidir.” Kız “Özgürlüğün,eşitliğin, adaletin dayandığı nokta milli egemenliktir.” Erkek “İlim ve fen girişimlerinin çalışma merkezi okuldur.” Kız “Kuvvet birdir ve o, milletindir.” Erkek “Milli varlığımızla düşman olanlarla dost olmayalım.” Kız “Sağlam ve gürbüz nesil, Türkiye’nin mayasıdır.” Erkek “Büyük davamız, en uygar ve en gelişmiş millet olarak varlığımızı yükseltmektir. Bunun için planlı olarak, ölçüp biçerek çalışmalıyız.” Kız “Uygarlık yolunda başarı yenileşmeye bağlıdır.” II. SUNUCU Düşman ezerken bizi, Atatürk öne geçti. Sönmez bir güneş doğdu, Karanlıkları boğdu. ŞİİR YOLUM ATATÜRÇÜLÜK YOLUDUR Halka inandı, ona yaslandı, O, dev karşısında bir aslandı. Çanakkale’de ve Kafkasya’da Tanındı Avrupa’da Asya’da. Geçti ulusumun başına, Girdi Kurtuluş Savaşına Eski, köhne ne varsa önünde, Hepsini kaldırdı, kısa günde. Açtı bütün geriliğe savaş, Olmaktı amacı uygar,çağdaş. Dedi “Türk övün, güven, çalış,” “Yurtta barış, dünyada barış.” O, var tüm eserlerde, her yerde, Koşarız ona, girdikçe derde. İçim Atatürk sevgisiyle doludur, Yolum Atatürkçülük yoludur. I. SUNUCU Nedir Atatürkçülük? Kız Atatürkçülük,Atatürk’ün sözleri ve devrimleriyle getirdiği yeni düşünce sistemi ve önümüzde açtığı yoldur. Kısaca Batı uygarlığına yönelmek ve laik olmaktır. Erkek Atatürkçülük, Türk milletini ve insanlığı yüceltmek, Türk milletini ve insan onurunu, insan değerini korumak için konulmuş, geleceğe açık, ileriye, özgürlüğe, insancılığa yönelik ilkelerdir. Kız Atatürkçülük, akılcı, bilimsel, çağdaş ve uygar olma yolunda ileri atılıştır. Erkek Atatürkçülük, milli birlik, beraberlik ve bütünlük yoludur. Milli benliği bulma ve öz değerleri kendi eliyle yaratma dileğidir. Kız Atatürkçülük, çağdaş demokrasiye yükseliştir, halktan yana olmak halk için çalışmaktır. Erkek Atatürkçülük, yurtta ve dünyada barış ilkesine bağlılıktır. Kız Atatürkçülük, parçalayıcı, dağıtıcı ve ayırıcı düşüncelere karşı çıkıştır. II. SUNUCU Atatürk, yirminci yüzyılın yetiştirdiği en büyük devlet adamıdır. Ölümüne bütün dünya üzüldü. Çünkü o, yalnız milli sınırlar içinde değil, dünyada da barışı istemiştir. Ezilen sömürülen milletlerin yol göstericisi olmuştur. I. SUNUCU ONUN İÇİN DEDİLER Kİ Kız “Atatürk, toplumda kötümserlik duygularını derhal yıkan ve ülkede, çalışmak için, güçlü, ileri ve mutlu olmak için gereken neşeyi ve gücü hemen çevresine aşılayan bir varlıktır.” İsmet İNÖNÜ 2. Cumhurbaşkanı Erkek “Atatürk’ün arkasından gidenler geride kalamazlar. Atatürk, bugün için de önderimizdir, ışığımızdır, yarın içinde…” Cemal GÜRSEL 4. Cumhurbaşkanı Kız “Atatürk’ün Türkiye’de giriştiği derin ve geniş inkılaplar kadar, bir toplumun kandisine olan güvenini daha başarı ile gösteren bir örnek yoktur.” John F. KENNEDYCon KENEDİ ABD Eski Başkanı Erkek “Atatürk, öyle bir insandır ki, istediğini bilir,bildiğini yapar, yapamayacağı bir şeyi de istemez.” Kripell Kıripel Kız “Bir milleti uçurumun kenarından sarsılmaz azmiyle kurtaran, kuvvetlendiren, yükselten yöneticiler arasında Atatürk en birincidir.” Timpul Gazetesi, Bükreş, 12 Kasım 1938 Erkek “Kemal Atatürk’ün Ankara’daki anıtı, Türk halkı için sürekli bir birlik ve inkılap simgesidir.” Arriba Gazetesi, Madrit, 10 Kasım1963 Kız “Atatürk olmasaydı, yeni Türkiye var olmazdı.” Stadladet Sıtadlaytıt Gazetesi, Helsinki, 1938 Erkek “Ankara’da bulunduğum zaman güneşe bakar, fakat bu güneşi ufukta değil Çankaya’da görürdüm. İçtenlikle diyebilirim ki gerçek güneş, Çankaya’daki güneşti.” De Raymond Belçikanın Anklara Eski Büyükekçisi II. SUNUCU Ufkunda doğacağım, ufkunda batacağım, Asırlarca yazsam, hep seni anlatacağım. Şimdi Atatürk şiirlerinden bir demet sunuyoruz ŞİİR KASIM RÜZGARLARI Kasım rüzgarları eser, ben ağlarım Büyür gözlerim geceler gibi. Turnalar geçti üzerimden, Kanadım kırıldı, çöllerde kaldım. Kimseler tutamıyor yerini. Bir haber çıkmadı senden, Naçar kaldı vatanım. Kasım rüzgarları eser, ben ağlarım. Dayayacak yer yok alnımızı, Adın dağlara taşlara yazılmış bir kere, Mermere, denizlere, göklere… Unutamayız, unutamayız Atamızı! Kasım rüzgarları eser ben ağlarım. İstanbul’u sel aldı, Bir yar sevdik yel aldı. Artık duyulamıyor kükreyen erkek sesin. Gündüzler artık beyaz değil. Yok seni hatırlatan bir bakış, Göklerin, denizlerin ötesinden. Mevsim bahar değil, Kış. Kasım rüzgarları eser, ben ağlarım. Bir hasret inceden ince Gelir oturur içime,büker boynunu vatanım. ŞİİR MUSTAFA KEMALLER TÜKENMEZ Tükenir elbet, Gökte yıldız, denizde kum tükenir. Bu vatan, bu topraklar cömert, Kutsal bir ateşim ki ben sönmez, İnanın Mustafa Kemaller tükenmez. Ben de etten kemiktendim elbet, İki Mustafa Kemal var iyi bilin. Ben işte! İkincisi sonsuzlukta, Ruh gibi bir şey görünmez, İnanın Mustafa Kemaller tükenmez. Hep kardeşliğe, bolluğa giden yolda , Bilimin yapıcılığın aydınlığında, Güzel düşünceler, soyut fikirlerde ben, Evrensel, yepyeni buluşlarda, Geriliği kovmuşum ben dönmez, İnanın Mustafa Kemaller tükenmez. Başın mı dertte, beni hatırla, Duy beni en sıkıldığın an. Baştan sona her şeyiyle bu vatan, Sakın ağlamasın kasımlarda. Fatihler, Kanuniler ölmez, İnanın Mustafa Kemaller tükenmez. ŞİİR MUSTAFA KEMALİ DÜŞÜNÜYORUM I. SUNUCU Bir şiirle dile gelmez Atatürk, Fikirler çözülmez, sığmaz beyana, Bir tek yönde tarif olmaz Atatürk Dünyadaki bütün insanlar, biri dışında aynı fikirde ve o tek kişi karşı fikirde olsa, o tek kişinin iktidarı ele geçirip tüm insanları susturma hakkı ne kadar yoksa, tüm insanların o tek kişiyi susturma hakkı da aynı derecede yoktur.. John Stuart Mill Paylaş 61 şiiri kayıtlı KASIM RÜZGARLARI Havva Dilek 5 beğenme 6 yorum 2243 okunma KASIM RÜZGARLARI KASIM RÜZGARLARI Sabahın kirpiklerinden giyindim kırmızıları, üzerimde lal. Kasım rüzgarları ayartma yaprakları, ayalarına , yeşillerden kınalar çal. Sabahın kirpiklerinden giyindim kırmızıları, üzerimde lal. Kasım rüzgarları ayartma sabahları, ayalarına , güneşlerden kınalar çal. Havva Kılıç c Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. KASIM RÜZGARLARI şiirine yorum yap Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz? Şiir Künye Kayıt Tarihi 200218 Okunma Sayısı 2243 Yorum 6 yorum Beğeni 5 kişi Web Zaman Damgası Turski_jazik_7_eminPublished on Feb 3, 2012Mr. Osman EMİN Yayımlayan Makedonya Cumhuriyeti Eğitim ve Bilim Bakanlığı “Mito Hacivasilev Yasmin” caddesi, Nosuz - Üsküp Makedonya Cumhuriyeti eğit... Ministry of education and sience

kasım rüzgarları eser ben ağlarım şiiri