Fast Money. Skip to contentE- LaboratuvarANA SAYFAHAKKIMIZDADOKTORLARIMIZBÖLÜMLERİMİZTANI ÜNİTELERİMİZANLAŞMALI KURUMLARİLETİŞİMANA SAYFAHAKKIMIZDADOKTORLARIMIZBÖLÜMLERİMİZTANI ÜNİTELERİMİZANLAŞMALI KURUMLARİLETİŞİMTüp ligasyonu kürtaj ile birlikte yapılır mı?Tüp ligasyonu kürtaj ile birlikte yapılır mı?Kadınlarda üreme organı rahimdir ve bu alan içerisinde yumurtalar spermlerle buluşarak döllenir ve hamile kalınır. Bu alana taşınan yumurtalar tüplerin içerisinden gelir ve hamile kalmak istemeyen kişiler tüp ligasyonu uygulaması ile buna son verebilirler. Ancak herhangi bir durumda yeniden hamile kalmak isteyen kişiler bu işlemi geri alabilme şanslarının olup olmayacağı konusunda detaylı bilgiyi mutlaka uzman doktorunuzdan ligasyonu aile planlaması konusunda uygulanan yöntemlerin başında gelir. Çocuk sahibi olmak istemeyen ya da yeniden hamile kalmayı düşünmeyen kişiler, cinsel ilişki sırasında gebe kalma tehlikesi ile karşı karşıya kalmak istememesi dolayısıyla bu işlemi yaptırmak isteyebilir. Bunun yanı sıra tübal rahatsızlıkları olan ve yumurtalık kanseri riski taşıyan kişilerin de bu ameliyatı yaptırdığı biliniyor. Doktor tavsiyesi ile hareket edilmesi oldukça ligasyonu kürtaj ile birlikte yapılır mı?Tüp ligasyonu ve kürtaj bir arada yapılmamaktadır. Çünkü ikisi de farklı operasyonlardır. Fakat öncelikle hamileliğin sona erdirilmesi anlamına gelen kürtaj yapılır ve cenin alınır. Daha sonra ise tüp ligasyonu yapılır. Kısacası hastanın istemesi durumunda ikisi de aynı gün içerisinde ligasyonu operasyonu nasıl yapılır?Tüp ligasyonu operasyonu hastanın göbek kısmından girilerek yapılır. Küçük kesiden gönderilen optik kamera yardımı ile bölgeye ulaşan uzman hekim fallop tüplerine bağlanır. Bu tüplerin kapatılması ile operasyon tamamlanır ve kesi kapatılır. Böylece tüm operasyon sona genellikle aynı gün ya da ertesi gün taburcu edilir. Ancak durumu el vermeyen hastalar daha fazla müşade altında tutulabilir. Operasyon sırasında karbondioksit gazı verildiği için ağrılar olabilir. Bu da oldukça normaldir ve bir süre sonra sona ligasyonu geri alınır mı?Yapılan operasyon ile birlikte kapatılan tüpler yeniden açılabilir. Ancak buradaki önemli ayrıntı yeniden gebe kalınıp, kalınamayacağıdır. Ligrasyon işleminin yumurtalıklara zarar verdiği işlemler oldukça azdır. Bu nedenle geri dönüşlerde hamile kalma oranı yüksektir. Yaşa ve farklı durumlara göre hamile kalma oranı yüzde 35 ila 80 arasında kalmaktadır. Ayrıca operasyon sırasında yaşanabilecek komplikasyonlar da oluşabilir. Bu da yumurtalıkların hasar almasına neden olabilir. Bu nedenle ameliyatı olacağınız sağlık kuruluşunu ve ekibini iyi ligasyonu adet düzensizliği yapar mı?Kişinin üreme organının işlevini sonuçlandıran tüp ligasyonu işlemi için birçok kadının aklındaki soru adet düzensizliğidir. Operasyona kadınlarda herhangi bir hormonal bozukluğa yol açmaz. Yani kişilerin rahim duvarları kalınlaşmaya ve incelmeye devam eder. Buna bağlı olarak adet kanaması görülür. Yalnızca yumurtalar rahme ulaşmaz ve döllenemez. Dolayısıyla kadınların tüp ligasyonu nedeni ile herhangi bir adet düzensizliği söz konusu olmaz. Kişi genellikle takip ettiği takvimden şaşmadan görmeye devam eder. İkisi arasında ilişkilendirilebilecek herhangi bir bağ bulmak ilginizi çekebilirKordon bağlatma tüp ligasyonu kimler için uygundur? Tüp bağlatma yöntemleri nelerdir? Tüp bağlatma ameliyatı iyileşme süreci ne kadar sürer? Tüp bağlatma riskleri ve yan etkileri nelerdir? Laparoskopik tüp ligasyonu nedir? Nasıl yapılır? Doğum sonrası tüp bağlatma nasıl yapılır? Tüp bağlatma ameliyatı nasıl yapılır? Tüp ligasyonu hakkında en çok merak edilenler nelerdir? Tüp bağlatma fiyatları hangi kriterlere göre belirlenmektedir? Formu doldurun, sizinle hemen iletişime geçelim !TÜP LİGASYONU TÜPLERİN BAĞLANMASINormal gebeliklerde erkekten gelen sperm ve kadından gelen yumurta fallop tüplerinde bir araya gelerek döllenme sağlanmaktadır. Fallop tüplerinin geçirgenliğinin cerrahi yöntemle engellenmesi operasyonuna tüp ligasyonu adı ligasyonu operasyonu günümüzde en fazla tercih edilen doğum kontrol yöntemlerinden biridir. Kadınlarda yumurtalıklarda üretilen yumurtalar, tüplerden geçerek rahime ulaşmaktadır. Bu operasyon kadında yumurtaları taşıyan tüplerin çeşitli cerrahi yöntemlerle bağlanması prensibine dayanır. Bu sayede hastanın gebe kalması engellenir ve başarı oranı çok yüksektir. Bu işlem sonrasında cinsel istekte, adet düzeninde ve vücut yapısında hiçbir değişiklik olmaz. Anne sütüne herhangi bir etkisi bulunmaz. Bu işlem kalıcıdır. Tüplerin eski haline getirilmesi ayrıca cerrahi bir operasyon ligasyonu işlemi uzman hekim tarafından steril ameliyathane ortamında gerçekleştirilmelidir. Laparoskopik olarak yapılabilen bu işlem yaklaşık 15-20 dakika kadar sürer. Hastanede kalmayı gerektirmez. Hasta operasyon sonrası yeteri kadar dinlendikten sonra aynı gün evine etkisi operasyonun hemen ardından başlar ve ömür boyu sürmektedir. Bu özelliği ile en güvenilir doğum kontrol yöntemlerinden biri olarak öne çıkmaktadır. Çok düşük bir oranda tüplerin yeniden açılması ve hamilelik oluşması ihtimali vardır ancak bu ihtimal diğer doğum kontrol yöntemlerine oranla çok çok kadar çocuğu olan ve çocuk yapmayı düşünmeyen kadınlarOlası bir hamile kalma durumunda hayati tehlikesi oluşacak ve bu nedenle kesinlikle hamile kalmaması gereken kadınlarHenüz ailesini tamamlamamış, çocuk sahibi olmayı düşünen çiftlerAyhan Çetin2022-03-08T104438+0300Bilgi Paylaştıkça Çoğalır... İlişkili Yazılar Page load link
DJ Tüp bağlatma Tüp ligasyonu operasyonu yapılış tekniği olarak laparoskopik ve açık ameliyat şekilde 2 şekilde yapılır. Her yöntemde de işlem benzerdir, sağda ve solda bulunan iki tüp ortalarından kesilir ve bağlanır bu sayede sperm ve yumurtanın tüplerden geçerek birbirine ulaşması engellenmiş olur. Laparoskopi kapalı yöntemiyle tüp ligasyonu Laparoskopik ameliyat yönteminde karından ve göbekten sadece deliklerden sokulan kamera ve aletlerle işlem yapılır. Karına sezaryen kesisi şeklinde kesi yapılmaz sadece 1-2 adet küçük delik bulunur. Bu nedenle ameliyat sonrası iyileşme kolay olur ve ağrı az olur. Ameliyat yapıldıktan sonra bir gün içerisinde hasta taburcu edilebilir. Laparoskopi yöteminde tüpler orta bölgesinden koterize edilerek yakılarak işlem yapılır, tüp uçarı klipslenebilir. Açık ameliyatla tüp ligasyonu Burada sezaryen kesisinin yapıldığı bölgeden kesi yapılarak normal yöntemlerle ameliyat yapılır. Ancak kesi sezaryen kesisi kadar geniş ve büyük olmaz genellikle 3-5 cm kadar daha küçük bir kesi yapılarak tüpler bağlanır. Kesi küçük olduğu için hatsanın iyileşmesi kolay olur ve ağrısı çok fazla olmaz. Ameliyattan genellikle bir gün sorna taburcu edilir. Laparoskopik kapalı ameliyat veya açık hangi yöntemle yapılırsa yapılsın tüp bağlama ameliyatının koruma etkinliği çok yüksektir. Sezaryen ve diğer ameliyatlar sırasında tüp bağlama ameliyatı Yeterli sayıda çocuk sahibi olduklarına karar veren çiftler eğer doğum sezaryen ile gerçekleşecekse bu esnada tüplerin de bağlanmasını isteyebilirler ve iki ameliyat aynı anda gerçekleşebilir. Sezaryen için yapılan cilt kesisi dışında ek başka bir kesi yapılması veya kesinin büyütülmesi gerekmez. Sezaryen ameliyatında tüpler bağlanırsa ameliyat sadece bir kaç dakika daha uzun sürer. Sezaryen dışında yumurtalık kisti veya myom ameliyatı sırasında da hasta isterse aynı zamanda tüplerin bağlanması yapılabilir. Normal doğumdan hemen sonra tüp bağlatma Normal doğumdan sonraki gün göbek altından yapılacak küçük bir kesi ile de laparoskopik değil tüp bağlatma ameliyatı yapılabilir. Bu durumda kesi pubik bölgeden sezaryen kesisi yapılan bölgeden yapılmaz yukarıda göbeğe yakın bölgeden yapılır çünkü rahim doğumdan sonra büyüktür ve tüpler de rahimle beraber bu mesafede bulunur. Topics adet düzensizliği laparoskopi nasıl tüp bağlatma tüp ligasyonu Menopoz, İnfertilite Kısırlık, Gebelik ve takibi, Riskli gebeliklerin tespiti, Doğum, Cinsel yolla bulaşan hastalıklar,Cinsel problemler Vajinismus, Genital Estetik, Vaginoplasti Vagina daraltma, Labioplasti İç dudakların düzeltilmesi, Kızlık Zarı, Adet Düzensizlikleri, Kürtaj, Jinekolojik hastalıklar, Kanserler ve Tüp Bebek konusunda hizmet veren Bozkurt şu an kendi özel muayenehanesinde görev yapmaktadır.
3 Haziran 2021 Bariatrik Cerrahi Sonrası 175 Gösterim Tüp Mide Ameliyatı Sonrası Hangi Protein Tozu? Tüp Mide Ameliyatı Sonrası Hangi Protein Tozu? Tüp mide ameliyatı sonrası hangi protein tozu? Sorusu hastaların kilo verme süreci içerisinde vücudun ihtiyaç duymuş olduğu protein miktarını karşılamak için önemlidir. Küçülen mide gıda alımını azaltarak zayıflamayı sağlamaktadır. bu durumda ise az tüketilen yiyeceklerden vücudun ihtiyacı olan protein karşılanmamakta olup, kısa ve uzun dönemde çeşitli sorunları beraberinde getirmektedir. Bu nedenle besinlerden elde edilemeyen protein uzman doktorların önermiş olduğu protein tozlarından sağlanmaktadır. Tüp Mide Ameliyatının Sonrasında Neden Protein Tozu Tüp mide ameliyatı sonrası hangi protein tozu? Konusunda son karar uzmanların gerekli tahlil ve testler sonucunda yaptığı inceleme sonucunda verilmektedir. İçeriğinde yağ, şeker ve karbon hidrat bulunan protein tozları kilo verme sürecine engel olacağından dolayı uzmanlar tarafından önerilmemektedir. Uzmanların incelemeler sonucunda protein tozu takviyesini zorunlu tutma nedenleri şu şekilde sıralanmaktadır; Deri altında yağ tabakasının atılması ile genişlemiş derinin vücudun çeşitli bölgelerinde sarkma ve kırışıklık oluşturmasını engellemek, Hızlı bir şekilde kilo verme karşısında vücudun reaksiyon göstererek saçların dökülmesine yol açmasını önlemek, Tüp mide ameliyatı sonrası hangi protein tozu? Kapsamında tırnakların kuvvetsiz kalarak kırılmasını engellemek, Vücudun ihtiyaç duyduğu proteini kemik ve kas yapısında karşılayıp, kemiklerin güçsüzleşmesine ve kasların erimesine neden olmasını önlemek adına takviyeler önerilmektedir. Hastalar uzmanlar tarafından önerilen destekleyici protein tozunu kullanarak kilo verme ile birlikte ortaya çıkabilecek her türlü sorunu ortadan kaldırmakta, sağlıklı şekilde kilo vermeye imkan sağlamaktadır. Tüp Mide Sonrasında Ne Kadar Protein Yozu Tüp mide ameliyatı sonrası hangi protein tozu? Konusunda doğru protein tozunu seçimi kadar bunun hangi oranda kullanılacağı da önem taşımaktadır. Bu bağlamda hastalar uzmanlar tarafından belli aralıklar ile kontrol edilerek kilo verme süreci gözlemlenmektedir. Bu süreç içerisinde hastanın durumuna göre takviye olarak alması gereken protein tozu miktarı belirlenmektedir. Tüp mide ameliyatı sonrası hangi protein tozu? Konusunda yetersiz olan protein vücutta sorunlara yol açtığı gibi vücut içerisinde gereğinden fazla bulunan protein de beraberinde sorunları getirmektedir. bu nedenle keyfi olarak miktar belirlenmemeli uzmanların önerilerine eksiksiz şekilde uyulmalıdır. İlginizi Çekebilir ! Tüp Mide Sonrası Tekrar Kilo Alır mıyım? Tüp Mide Sonrası Tekrar Kilo Alır mıyım? Tüp mide ameliyatı olmaya hazırlanan kişilerin en fazla …
Kadınların başvurduğu birkaç çeşit geçici doğum kontrol yöntemi vardır. Bu yöntemleri uygulamaktan vazgeçen kadınlar hamile kalabilirler. Tüp bağlatma ameliyatı ise kalıcı doğum kontrol yöntemleri arasındadır. Tıp dilinde Tüp Ligasyonu olarak bilinen bu ameliyatla ilgili merak edilenler de çoktur. Tüp bağlatma ameliyatı süresi ne kadar olduğu, kaç yaşına kadar yapılabildiği, tüp bağlatma ameliyat ücreti ne kadar olduğu merak edilenlerin başında gelir. Sadece kadın doğum doktorları tarafından yapılabilen bu ameliyatla ilgili bütün detaylar yazının devamındadır. bir diğer sayfasında yayınladığımız Hamilelik Ne Zaman Anlaşılır? Konulu yazımız da ilgi görmeye devam etmektedir. Tüp Bağlatma Ameliyatı Tüp Bağlatma Ameliyatı Ücreti Ne Kadar? Tüp bağlatma ameliyatı kadının fallop tüplerinin kesilmesi ve birbirine bağlanması işlemiyle hamileliğin kalıcı olarak engellenmesidir. Bu işlemler yumurtaların Tüp bağlatma devlet hastaneleri bünyesinde yapıldığı gibi özel hastanelerde de yapılır. Tüp bağlatma ameliyatları sezaryen doğum ile beraber gerçekleştirilir. Devlet hastanelerinde bu işlem ücretsiz olarak yapılır. Özel hastanelerde tüp bağlatma ameliyatları ücreti sezaryen ücreti kapsamındadır. Ayrıca bir ücret ödenmesine gerek yoktur. Tüp Bağlatma Ameliyat Ücreti Tüp Bağlatma Ameliyatı Ne Kadar Sürer? Tüp ligasyonu ameliyatları, açık ameliyat veya laparoskopik olarak bilinen kapalı ameliyat şeklinde yapılabilir. Tüp bağlatma ameliyatı sırasında soldaki ve sağdaki tüpler ortalarından kesilir ve birbirine bağlanır. Bu işlemden sonra kadının hamile kalma ihtimali çok düşüktür. Kapalı olarak gerçekleştirilen tüp bağlatma ameliyatları süresi 20 dakika ile 1 saat arasında sürmektedir. Hasta ameliyatın ertesi günü taburcu olabilir. Tüp Bağlatma Ameliyatı Yaşı Tüp Bağlatma Ameliyatı Yaşı Nedir? Tüp bağlatma ameliyatı yaşı en yüksek ne kadar olduğu da merak edilir. Bu ameliyatlarda bir yaş sınırı yoktur. Ancak kadınların bu işlemin geri dönüşünün olmadığını bilmesi gerekir. Bu sebeple 35 yaşın üzerindeki ve bir daha çocuk sahibi olmak istemeyen kadınlara yapılır. Kadının tüpleri yeni bir ameliyatla yeniden açılsa da hamile kalma ihtimali yüzde 50’nin altına düşer.
Doğum kontrol yöntemlerinden biri olan tüpleri bağlatma hakkında bilmeniz oluşması için sperm hücresinin yumurta hücresini döllemesi gerekir. Bu sperm ve yumurtanın birleşimi fallop adı verilen tüplerin içinde gerçekleşir. Tüplerin bağlatılması durumunda ise fallop tüplerine yumurta hücresi ve sperm hücresi giriş yapamaz. Bu durumda döllenme gerçekleşemeyeceği için gebelik oluşmaz. Bir çeşit doğum kontrol yöntemi olan tüpleri bağlatma ameliyatı hakkında tüm merak ettikleriniz makalenin devamında. Bilateral Tüp Ligasyonu BTL adı verilen tüplerin bağlanması ameliyatı gebelik oluşmasını engellemek amacıyla uygulanmaktadır. Doğum kontrol yöntemlerinden biri olan tüpleri bağlatma ameliyatı özellikle daha önce çocuk sahibi olmuş ve son doğumunu sezaryenle yapan kadınlara, sezaryen ameliyatı esnasında uygulanabilmektedir. Tüpleri bağlatma ameliyatı, fallop tüplerinde sperm ve yumurta hücrelerinin geçişini engelleyerek hamileliğin meydana gelmesini önler. Tüpleri bağlatma ameliyatı tüm yaşam boyunca doğum kontrolünü sağlayabilmektedir. Hamilelikten korunmayı sağlamasının yanı sıra over yumurtalık kanseri ve PID adı verilen pelvik enfeksiyon riskini azaltmaktadır. Tüp bağlatma ameliyatı olmadan önce kişinin bu konuyu detaylıca düşünmesi gerekmektedir. Çünkü tüp bağlatma ameliyatı gebelikten korunma konusunda en güvenilir ve en sağlam yöntemlerden biri olmasına karşın geri dönüşü olmayan bir yöntemdir. Çiftler tekrar çocuk sahibi olmak istediklerinde tüplerini bağlatmış olan kadının normal yolla hamile kalması neredeyse imkansız hale gelecektir. Bu nedenle bu ameliyattan önce çiftlerin tüm detayları düşünüp avantaj ve dezavantajları göz önünde bulundurarak bir karara varmaları gerekmektedir. Tüp bağlatma ameliyatı sezaryen ile doğum yaptıktan sonra tüplerini bağlatmaya karar vermiş kadınlara, sezaryen ameliyatı esnasında uygulanabilmektedir. Bu operasyon sezaryen ameliyatı dışında da uygulanabilen bir ameliyattır. Tüpleri bağlatma ameliyatı laparoskopik kapalı ameliyat yöntemiyle de doğumdan sonraki herhangi bir zamanda da uygulanabilmektedir. Tüp bağlatma ameliyatı doğum kontrol yöntemleri arasında en etkili ve güvenilir bir yöntem olsa da gebe kalma riskini sonsuza dek tamamen ortadan kaldırmayı vaat etmez. Tüplerin bağlatılmasından sonra hamile kalma riski %1’den daha az olsa da imkansız değildir. Bu sebeple ameliyat sonrasında adetin gecikmesi durumu söz konusu ise hamilelik oluşması imkansız diye düşünmeyip gebelik testi uygulanması tavsiye edilir. Tüpleri Bağlatma Ameliyatı Hangi Yöntemle ve Nasıl Uygulanır? Tüpleri bağlatma ameliyatı 2 farklı teknikle uygulanabilmektedir. Bu teknikler aşağıda belirtildiği gibidir. Laparotomi açık ameliyat yöntemi Laparoskopik kapalı ameliyat yöntemi Açık ameliyat laparotomi yöntemlerinden salpenjektomi, uchide, irving, madlener ve pomeroy teknikleri uygulanmaktadır. Bu tekniklerden en sık tercih edilen yöntem ise pomeroy yöntemidir. Kapalı ameliyat laparoskopik yöntemilerinden ise falope halkası, klips takılması, bipolar koagulasyon ve unipolar koagulasyon teknikleri uygulanmaktadır. Bu tekniklerden en başarılı olarak gösterine yöntem ise unipolar koagulasyon yöntemidir. Tüp bağlatma ameliyatı kısaca fallop tüplerinin kesilerek bağlanması şeklinde uygulanır. Bu şekilde sperm ve yumurta hücresinin tüpler içerisine girişi engellenir. Laparotomi açık ve laparoskopik kapalı ameliyat yöntemlerinden biri tercih edilerek uygulanan tüp bağlatma operasyonu gebelik oluşmasını yüksek oranda engelleyerek korunma yöntemleri içinde yüksek başarı oranına sahiptir. Kapalı ameliyat yöntemi alt karın bölgesinden birkaç mm’lik delik açılarak tıbbi kamera ve aletlerin içeride ilerletildiği bir yöntemdir. Bu yöntemde cerrah operasyon alanını görüntüsü kat kat büyütülerek yansıtılmış olan ekrandan takip etmektedir. Hastaya derin ve uzun bir kesi uygulanmadığı için iyileşme süreci daha kısadır. Hasta ameliyattan sonra herhangi bir acı hissetmez. Operasyondan sonraki gün hastanın taburcu edilmesi mümkün olmaktadır. Bu yöntemde tüplerin orta kısmı yakılır ve uç tarafları klipslerle tutturulur. Bu şekilde spermlerin geçişi engellenmiş olur. Açık ameliyat yöntemi ise çoğunlukla sezaryen doğum esnasında uygulanan bir yöntemdir. Bu yöntemde hastanın alt karın bölgesine kesi uygulanır. Eğer operasyon sezaryen doğum dışında uygulanıyorsa bu kesi çok büyük olmaz. Yaklaşık 5 cm olan ameliyat kesisinin iyileşmesi kolay olur. Operasyondan sonraki gün hastanın taburcu edilmesi mümkün olmaktadır. Her iki yöntemle uygulanan tüp bağlatma ameliyatının gebelik riskinin azaltma oranı aynıdır. Tüpleri Bağlatma Ameliyatı Sonrası Tüpler Tekrar Açılabilir Mi? Tüplerin bağlanması ameliyatı geri dönüşü oldukça zor bir operasyondur. Bu sebeple daha önce çocuk sahibi olmuş ve artık kesinlikle çocuk istemeyen kadınlar için uygulanması tercih edilmektedir. Tüpler bağlandıktan sonra kadının doğal yolla gebe kalması neredeyse imkansız olmaktadır. Tüplerin tekrar ameliyatla açılması ise tüpleri bağlatma ameliyatının hangi yöntemle uygulandığına bağlıdır. Ancak tüplerin tekrar açılmasından sonra gebe kalma ihtimali yine de düşüktür. Bu sebeple tüplerini bağlattıktan sonra tekrar gebelik isteyen kadınlar için tüp bebek tedavisi önerilir. Tüplerini daha önce bağlatıp hiçbir şekilde gebelik istemeyen bir kadın, hayatın ilerleyen dönemlerinde verdiği bu karardan dolayı pişmanlık duyabilir. Evlat kaybı, boşanma sonrası yeni bir evlilik nedeniyle tekrar anne olma isteği, kardeşe ihtiyaç duyma gibi çeşitli birçok sebepten dolayı tekrar çocuk istenmesi olasıdır. Tüplerini bağlatıp da bu durumu yaşayan kadınların oranı 500’de 1’dir. Bu durumda kadın tekrar anne olmak istediği için tüplerini açtırmayı düşünür. Ancak tüplerin tekrar açılması işlemi için önceki ameliyatın hangi yöntemle uygulandığı oldukça önemli bir konudur. Ameliyat yönteminin yanı sıra birleştirilen tüplerin birleşim sonrası toplam uzunluk mesafesi de başarı oranını etkileyen bir faktördür. Tüplerin bağlatılmasından sonra geri dönüşüm operasyonu için tüplerin kesilen yerden tekrar birleştirilmesi söz konusudur. Bu operasyon maliyeti yüksek ve uzun sürecek bir operasyondur. Bunun yanı sıra başarı oranı ise oldukça düşüktür. Tüplerin yeniden açılmasından sonra meydana gelen gebeliklerde dış gebelik olma riski de yüksektir. Bu oran yaklaşık olarak %10’dur. Bu nedenle tüp bağlatma ameliyatından sonra yeniden anne olmak isteyen kadınlar için tüp bebek tedavisi önerilmektedir. Tüpleri Bağlatma Ameliyatının Riskleri Nelerdir? Öncelikle bilinmelidir ki her cerrahi operasyonun taşıdığı birtakım riskler mevcuttur. Bu riskler kimi zaman anesteziye bağlı olarak ortaya çıkabileceği gibi cerrahın tecrübesine, el becerisine, donanımına ve hastanın durumuna göre farklılıklar gösterebilir. Tüp bağlatma ameliyatının vücuttaki diğer organlara herhangi bir zararı bulunmaz. Üreme organları üzerinde ciddi riskler barındırmayan bu operasyon kanamaya neden olmaz. Ameliyatın en büyük riski geri dönüşü neredeyse imkansız olmasıdır. Her ne kadar geri dönüşüm ameliyatı uygulanabilse de başarı oranı düşüktür. Bir diğer risk ise geri dönüşünün çok zor olmasına karşın yine de gebelik oluşma ihtimalini taşımasıdır. Yani kişi bu operasyonu olduktan sonra %100 gebe kalamaz denilemez. Çünkü her korunma yönteminin çok nadir de olsa gebelik riski bulunmaktadır. Tüplerin bağlatılması ameliyatı da bu riski taşımaktadır. Bu riskleri maddeler halinde belirtmek gerekirse aşağıdaki gibi sıralanabilir. Gebelik riskini %100 ortadan kaldırmaz. Geri dönüşü oldukça zordur ve ameliyat sonrası gebelik düşünülürse tüp bebek tedavisi düşünülmelidir. Tüp bağlatma ameliyatı bel ve sırt ağrılarına sebep olmaz, adet düzensizliği yapmaz ve menopoza girmeye sebep olmaz. Bu konular tüp bağlatma ameliyatı olmayı düşünen kadınların kafasında soru işaretleri oluşturmaktadır ancak tüp bağlatma ameliyatının bu tip durumlara etkisi çoğunlukla görülmemektedir. Tüp bağlatma ameliyatından sonra çiftlerin cinsel hayatı olumlu ya da olumsuz yönde etkilenmez. Çünkü tüp bağlatma ameliyatının cinselliği etkilememektedir.
tüp bağlatma ameliyatı sonrası ağrılar